İbrahim Toraman, sarı kart sınırındaydı. Maçta sarı kart görmesi halinde finalde oynayamayacaktı. Ancak sarı kartı gördü ve İbo maalesef final maçında yok.
İbo'nun finalde oynaması için yapması gereken; ya ikinci sarı karttan kırmızıyı, ya da direkt kırmızı kart görmesi gerekiyordu. Kart görmek için son dakikaya kadar bekledi. Hatta son saniyede rakibine arkadan sarı kartlık bir hareket bile yaptı. Topun önünde durdu, ama Kuddusi Müftüoğlu, sarı kartını çıkartmadı. Oysa Antep, serbest atış kullanırken topun önünde ısrarla dursa ikinci sarı kartı görecekti. İbo dedi ki; nasılsa uzatmalarda görürüm... Ama Müftüoğlu uzatma yapmadan ve İbo'da sarı kart görmeden maç bitti.
İbo, son dakikaya niye bırakıyorsun kardeşim? 80'de gör ne olur ki? Sen olmasan o maç 2-2'den 6-2'ye mi gelecek? Bak şimdi finalde yoksun, elinde de stoper olarak bir tek Sivok var.
BRAVO OLCAN'A...
Maça gelince; herkesin görüşü Beşiktaş 3-0'dan bu maçı vermeyeceğiydi. Ama daha maçın başlarında Antep'in golü Beşiktaşlılar'ı strese soktu. Ta ki maç 1-1'e gelene kadar. Eğer Yalçın, bomboş vaziyette kafa şutunu aut yerine ağlara gönderse ve Müftüoğlu, Yalçın'a yapılan hareketi penaltı olarak değerlendirse maç 1-1 olmadan 3-0 olurdu. Beşiktaş'ın yediği ilk golü amatör takım yemez. İsmail kardeşim, rakibe niye orta yaptırıyorsun? Hadi orta yapıldı, Toraman, arkandaki adama nasıl kafayı vurduruyorsun? Bir defans oyuncusu bu kadar çalım yemez, rakibini arkasına kaçırtmaz. Başta Fernandes olmak üzere Beşiktaş inanılmaz pas hataları yaptı. Almeida'nın attığı golde Q7'nin katkısı çok fazlaydı.
Özetle; maçın genelinde daha iyi oynayan Gaziantep'ti ama turu Beşiktaş atladı. Olcan'ı çok beğendim. Her geçen gün üstüne koyuyor. Attığı ikinci golde Rüştü'yü eleştirmek yerine Olcan'ın oradan şut atma cesaretini ve mükemmel golünü alkışlamak lazım.