19 MAYIS 1897
Batılıların ve Rusların desteğiyle önce Mora'da Türklere karşı soykırım suçu işleyen sonra da bağımsızlığı hediye edilen Yunanistan boş durmuyor, sürekli Türk topraklarını taciz etmeye, yayılmaya özellikle de Girit başta olmak üzere Türk adalarına (şu adalara Yunan adaları demeyelim) göz dikiyor, Türk vatandaşı Rumları kışkırtmak için faaliyette bulunuyordu. Meseleyi diplomatik yollardan çözmeyi deneyen Sultan Abdülhamid Han aslında meselenin diplomatik yollarla çözülemeyeceğini çok iyi biliyordu ama bir yandan da uluslararası toplumda Yunanistan'a açacağı savaşın zeminini inşa etmesi gerekiyordu. Yunanlar ise Batı desteğiyle kurdukları ordularına, savunma hatlarına ve kendilerine gelecek dış desteğe güveniyordu. Diplomatik mekanizmalar beklendiği gibi sonuç vermeyince ve Yunan tacizleri de artınca Sultan Abdülhamid Han Yunanistan'a savaş ilan etti. Tarihe Türk-Yunan Savaşı olarak geçen 1897 savaşında Türk ordusu Yunan ordusunu perişan etti ve tam da Atina önlerine doğru gelmek üzereyken Rus Çarı başta olmak üzere Avrupa devletlerinin devreye girmesiyle ateşkes anlaşması imzalandı. Tüm Batı kamuoyunda "hasta adam" manşetleri atılan, karikatürize edilen imparatorluk böylesine büyük ve hızlı bir zaferle rüzgârı bir süreliğine de olsa tersine çeviriyordu. Nihal Atsız'ın Sultan Abdülhamid'e "Gök Sultan" demesi ve tarihe bu sıfatla kaydettirmesi sebepsiz değildi.
20 ARALIK 1963
Kıbrıs'ta Rumlar Türkleri tamamen yok edip adayı Yunanistan'a bağlamak için katliamlara başlamıştı. Lefkoşa'da görevli Tabip Binbaşı Nihat İlhan yakılan Türk köylerindeki yaralı Türkleri tedavi etmek için görevdeydi. Onun görevde olmasını fırsat bilen Rumlar Nihat İlhan'ın evinin kapısının kilidini makineli tüfeklerle tarayarak içeri girdi. Nihat İlhan'ın eşi Mürüvvet İlhan çocuklarını alıp banyoya saklamaya çalışıyordu. Küvette çocukların üstüne kapanmıştı. Rumlar banyoya girdiler ve Mürüvvet Hanım'ı gözlerini kırpmadan şehit ettiler. Katiller sonra 3 tane çocuğa gözlerini çevirdiler. Çocukların üçünü birden o küvetin içinde şehit ettiler. Hadiseden ancak üç gün sonra haberi olan Doktor Nihat İlhan'ın söylediği tek şey "vatan sağ olsun" olmuştu. Şehit edilen üç çocuğunun adları ise şunlardı: Hakan, Murat ve Kutsi İlhan.
9 AĞUSTOS 2022
Lozan'da kabul etmek durumunda kaldığı sınırlar sebebiyle enerji kaynaklarından mahrum bırakılmış, bu nedenle de ekonomik geri kalmışlık girdabından çıkamamış, sanayi için gerekli hammaddeden yoksun kaldığı için her sene cari açık vermiş bir ülke konumunda kalmıştık. Bugün de özellikle Ukrayna Savaşı vesilesiyle artan enerji maliyetleri ile senelik 80 milyar dolarlık enerji ithalatı yapmak zorunda kalmaktayız.
İşte yüz yıl sonra Türkiye pek çok vesayet kabuğunu çatlattığı gibi enerji vesayetini de kırmak için karşısında Yunanistan'ın arkasında ittifak kuran yedi düvele karşı meydan okurcasına yeni büyük bir hamle yaptı. Daha önce kendi denizlerinde parasıyla bile sismik arama yapması engellenen, hem sismik arama hem de sondaj gemilerinden yoksun bırakılan Türkiye, kendi sismik arama ve sondaj gemileriyle kısa süre önce bu zinciri kırmıştı. Bunun son halkası da boyu ve yüksekliği yüzlerce metre olan dünyanın en ileri teknolojisine sahip sondaj gemisini denizlerine çıkarmak ve sondaj çalışmalarına başlatmak oldu.
Tam da Ukrayna Savaşı ve enerji maliyetlerinin zirve yaptığı şu anda kıyısına en yakın ve maliyeti en düşük olan Gazipaşa açıklarında sondaja başlamak da acil bir ekonomik hamle olarak okunabilir. Zira bunu Sevilla haritasını dayatan Yunanistan ve Batı'ya verilmiş bir taviz olarak okuyanlar yanılıyor.
Daha önce sondaj gemilerinde çalışacak uzman personeli bulunmayan, getirdiği yabancı personeli Avrupa devletleri tarafından açıkça tehdit edilerek sabote edilmeye çalışılan bir ülke olarak hem kendi gemileri hem kendi uzmanlarının da olduğu bu dev sondaj gemisi sadece Doğu Akdeniz'e değil, Batı vesayetine de onun desteklediği, silahlandırdığı, üstümüze saldığı Yunanistan'ın hadsizliğine de sondaj yapacak gibi görünüyor. Nitekim Yunan medyasındaki panik de bunu gösteriyor.
Peki, bu dev sondaj gemimizin ismi ne mi?
Abdülhamid Han.
Ya Abdülhamid Han Sondaj Gemisi'ne kılavuzluk yapacak diğer üç gemimizin adları?
Hakan İlhan. Murat İlhan. Kutsi İlhan.