Önce, Boğaz’dan geçerken, yerden havaya bir füze sistemini omuzuna alarak görüntü veren Rus askeri, şimdi de Türkiye’nin en hassas olduğu konuların başında gelen PKK terör örgütüyle başlatılan flört.
İddia ediyorum Rusya ateşle oynuyor.
PKK terör örgütünün sözde liderlerinin Rus televizyonunda yayımlanan konuşmalarını Murat Bardakçı dün köşesinde yazdı. Ancak, Bardakçı’nın büyük bir öfkeyle izlemeye dayanamadığı o görüntülerin ve açıklamaların perde arkasında çok riskli ayrıntılar var.
Uçak kriziyle başlayan gerilimin ardından Rus muhabirler Kandil’e giderek, Cemil Bayık ve Murat Karayılan’la görüşüyor.
"Türkiye'de bombalanacak yerlerle" ilgili uzun analizlerin ardından bu röportaj ekrana getiriliyor... Ruslar, yayında PKK terör örgütünü ve teröristleri birer özgürlük savaşçısı olarak tanıtıyor. Örgütün, DAEŞ’e karşı başarılı bir mücadele verdiğini, Türk milliyetçilerin ise onlara arkadan ateş ettiğini söylüyor.
ESAD'DAN ÖZERKLİK SÖZÜ
Özellikle Murat Karayılan’la yaptıkları röportajda, Rusya-Suriye-PKK ilişkisi bütün açıklığıyla ortaya çıkıyor.
Karayılan’ın anlattıkları tam bir itiraf niteliğinde;
“…Erdoğan’ın en büyük kâbusu güneydoğu sınırında bağımsız bir Kürdistan’ı görmek. Irak’ta bu aşağı yukarı gerçekleşti. Suriye’de neredeyse tüm Rojava’yı kontrol ediyoruz. Esad bize birlikte kazanacağımız zaferden sonra özerklik sözü verdi.”
Rus medyasında yayımlanan haberde konuşan Rusya Kürt-Yezidi Birliği Başkanı Cemal Şamoyan’ın açıklamaları da, kurulan kirli ittifakı deşifre ediyor;
“PKK’ya yardım edin. Yardım ettikten sonra onlar her şeyi yoluna koyacak. Bu hafta Suriye’deki Kürtler kendi topraklarına giren bütün Türk helikopterlerini düşüreceklerini açıkladılar.”
Bölgede yaşananlar bu kadar açık. DAEŞ’le mücadele ettiğini iddia eden Rusya’nın, Esad ve PKK’ya verdiği destek su götürmez bir gerçek.
Avrupa’nın ve ABD’nin ambargolarına rağmen Türkiye’nin bir kez olsun yalnız bırakmadığı Rusya’nın, özellikle PKK terör örgütüyle ilgili başlattığı kirli kampanya yenilir yutulur değil.
İşte bu yüzden Rusya ateşle oynuyor, diyorum.