Başbakan Davutoğlu başkanlığında hafta içinde yapılan ‘güvenlik zirvesi’ne MİT Müsteşarı Hakan Fidan katılmadı. Durum böyle olunca, her kafadan bir ses çıktı. Hatta bazı aklıevveller, Fidan’ın İmralı’ya giderek, Öcalan’ın HDP’ye verdiği mesajı getirdiği yönünde iddialarda bulundu. Tabii bunlar akıl tutulması yaşayanlar.
Olayın gerçek yönü ise, Fidan’ın ekibiyle birlikte ABD’ye çıkarma yaptığı yönündeydi. Fidan, bölgede yaşanan çatışma ortamı nedeniyle, Türkiye’nin koalisyon güçlerine sunduğu ‘güvenli bölge’, ‘uçuşa yasak bölge’ ve ‘eğit-donat’ maddelerini görüşmek için ABD’ye gitti. Orada başta Obama’nın özel danışmanı olmak üzere CIA ve diğer yetkililerle görüşmeler yaptı.
Ve çok ciddi bir sonuç alındı.
Bölgedeki hassas durumu ve kara harekatının gerekliliğini bütün ayrıntılarıyla ABD’li yetkililere anlatan Fidan ve ekibi, ‘eğit-donat’ maddesini kabul ettirdi. Bu madde, koalisyon güçleri IŞİD’i havadan bombalarken, eğitilecek ve silahla donatılacak Özgür Suriye Ordusu’nun karadan harekat yapmasını öngörüyor.
Görüşmelerde ‘eğit-donat’ın ayrıntıları da netleştirildi. Bu bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. MİT’in bu konudaki görevi müzakereler, arka plan ve adam seçimi gibi konular olacak. Silah donatımı ABD tarafından yapılacak. Bu noktada en ciddi görev ise Genelkurmay’a düşüyor. Özgür Suriye Ordusu’nun eğitim işini, bu konuda büyük deneyime sahip Özel Kuvvetler yapacak.
Peki, MİT’in özellikle üstlendiği ‘adam seçimi’ ne demek ve neden bu kadar önemli?
Türkiye’nin bu konudaki en büyük çekincesi işte burada yoğunlaşıyor. Verilecek silahın ve eğitimin IŞİD’le mücadele eden PYD unsurlarıyla karıştırılmaması çok ama çok önemli. Türkiye bu konuda çok hassas. Geçmişte yaşanan acı tecrübeler, bu durumu olmazsa olmaz bir hale getiriyor. Bu nedenle ‘adam seçimi’, bölgeyi ve buradakileri çok iyi tanıyan MİT tarafından yapılacak.
‘Paralel örgüt’ Kırmızı Kitap’a giriyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Rize’de açıklamalarda bulundu. Özellikle hafta içinde yaşanan ve Türkiye’yi yangın yerine çevirmeye çalışanların arkasındaki güçlerle ilgili tespitleri dikkat çekiciydi. Erdoğan, bu ‘kaos koalisyonu’nun arasına ‘paralel örgüt’ü de yerleştirdi ve çok önemli bir bilgi açıkladı. “Yapılacak ilk MGK’da bu paralel yapı ile ilgili çok önemli bir karar alacağız” dedi. Şimdi sıkı durun! MGK’da bu örgütle ilgili ne karar alınabilir?
Önce hatırlayalım! Son toplantıda, MGK’nın değişmez gündem maddesi olan ‘terörle mücadele’nin, ‘iç ve dış güvenlik tehdidi’ bölümüne ‘paralel örgüt’ de dahil edilmişti.
Peki elde ne kalıyor?
Kırmızı Kitap, yani Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB).
‘Kırmızı Kitap’ın terörle mücadele bölümünde, din istismarı yapan aşırı dinci örgütler, aşırı sol örgütler ve PKK, tehdit unsurları arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Bilmem anlatabildim mi?