Türkiye'yi uluslararası arenada köşeye sıkıştırmak için FETÖ'cü hainler eliyle MİT TIR'ları kumpası kurulur.... O hemen üzerine atlar...
Avrupa Birliği Türkiye'nin egemenliğini hiçe sayacak şartlar ortaya koyup, açıklamalar yapar... İlk destek ondan gelir...
Türkiye, Rusya'yla kriz yaşar.... 'Kabul edilemez' diye ortaya çıkar, ortam yumuşar, kriz aşılır bu kez ''Tükürdüğünüzü yaladınız' diye karşısında konumlanır...
Evet... Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsediyorum.
Bu zat, Türkiye'nin çıkarları söz konusu olduğunda bir türlü milli olmayı başaramadı!
Son açıklaması ise Rabia işaretiyle ilgiliydi. Açıkçası hedef Sayın Cumhurbaşkanı gibi gözükse de zihninin gerisinde daha derin planlar var!
Bir kere Sayın Cumhurbaşkanı, Rabia işaretini Sisi darbesine karşı direnişin başladığı ilk günden beri kullanıyor. Yani yeni değil!
Üstelik AK Parti'nin ''Rabia'sının anlamını her fırsatta meydanlarda haykırdı; 'Tek vatan', 'Tek millet', 'Tek devlet', 'Tek bayrak'...
Peki Kılıçdaroğlu, neden birdenbire bu işarete muhalefet etme gereği duydu!
Biliyorsunuz, Suudi Arabistan'ın başını çektiği bir grup Körfez ülkesi Katar'ı 'Teröre destek vermekle' suçlayıp, ilişkilerini askıya aldı. Bahanelerinden biri 'Müslüman Kardeşlere verilen destek'ti. Üstelik, 7 Arap ülkesinin kendiliğinden aldığı bir karar değildi bu büyük bir projenin ilk adımıydı.
İşte bu noktada, Kılıçdaroğlu siyasetteki 'büyük dehası'nı gösterip, Türkiye'nin darbecilere karşı direnen İhvan Hareketi'ne verdiği desteği ve orada da kullanılan 'Rabia' işaretini gerekçe göstererek, "Bakın bizimkiler de teröristlerle işbirliği içinde" demek için devreye girdi...
Yani biraz daha ileri gitse, "Katar'ı ablukaya alıyorsunuz ama bak bizimkiler de Rabia yapıyor, bizi de ablukaya alın" diyecek...
Mesele budur!
Ve açıkçası yaptığı bu çıkışın 'Türkiye DEAŞ'a silah gönderiyor' kara propagandasına malzeme oluşturması için kurgulanan MİT TIR'ları kumpasından hiçbir farkı yok!
Belki boyut olarak farklı ama, nihai olarak aynı şeytani amacı hedefliyor!