Yıllardır dilimizde tüy bitti! Hem bu köşede hem katıldığımız TV programlarında defalarca kez yineledik... Muhalif olmak, milletin değerleriyle kavga etmek değildir! Muhalif olmak, “İktidara vurmak için her yol mubahtır” diye düşünüp FETÖ gibi yapılanmalarla kol kola girmek değildir! Muhalif olmak, yabancı kaynaklı her saldırıyı “Ohh ne güzel Erdoğan yıpranıyor” diye alkışlamak değildir!
Öyle olmadığı için 100 yıllık tarihi olan ana muhalefet partisi bugün müzmin muhalifliğe mahkûm olmuştur!
Hani her seçim sonrası bir bahane buluyorlar ya... ‘Oylar çalınıyor’, ‘iktidar imkanlarıyla millete kömür/makarna dağıtılıyor’, ‘bu millet eğitimsiz kardeşim’ diye derin (!) analizler yapıyorlar ya...
Hepsi boş! ‘Milli olma’ gerçeğini /gerekliliğini anlamadan bu kısır döngüden çıkmaları mümkün değil!
24 Haziran’ın üzerinden 40 gün geçmiş, hâlâ oturup o hezimetin analizini yapacaklarına imza peşinde koşmaları da bundandır!
Nedir o seçimdeki en kritik tercihleri...
Bir sürü nedeni vardır belki ama en kritiği Amerika’nın paralı askeri haline gelen PKK’nın siyasi kolu HDP’yle yaptıkları kirli ittifaktır!
Emin olun bu millet, bu tercihi asla unutmayacak...
O yüzdendir ki; bu ülkenin ana muhalefet lideri milletin ortak değeri olan şehitlerimizi son yolculuğuna uğurlayamaz hale gelmiştir.
Yani bu ülkenin geleceğine dair umutlarında olmayan CHP yönetimi, artık bu ülkenin ortak acılarında bile kendine yer bulamayacak haldedir!
Asıl acı olan da budur!
Bu millet diz çöker mi!
Bunlar hâlâ Türk milletini tanıyamamış... Bu milleti parmak sallayarak, açlıkla tehdit ederek, hatta silah zoruyla terbiye edemeyeceklerini hâlâ anlayamamışlar! Neymiş iki bakan ABD’ye giremezmiş, neymiş finansal yaptırım uygularmış, neymiş para cezası kesermiş... Bakmayın ‘gol’ tweetleri atan vatansızlara, köpeklik yaptıkları ABD’ye yaranmak için sevinç çığlığı atan FETÖ’cülere! Millet, her saldırıda olduğu gibi yine tek yumruk! Allah bu birlikteliğimizi daim ettirsin!