Ah Ahmet Hakan ah! Her defasında dersini aldığın halde akıllanmıyorsun, bizlere saldırmaktan geri durmuyorsun. Yine dünkü yazında ABD’deki Reza Zarrab operasyonuyla ilgili yayınlarımız üzerinden bize saldırmışsın. Bunu yaparken de, o kıt aklınla Ethem Sancak’ın ismini kullanarak yine ahlak sınırlarını aşmışsın.
Yazdıklarına bakıyorum da, ne anlatmak istediğimizi hiç mi hiç anlamamışsın.
Öncelikle, Zarrab’ın ABD’de tutuklanması haberini, biz AKŞAM gazetesi olarak baskı saatimiz erken olduğu için o gün gazetemize koyamadık, bunu bilesin. İkincisi, Reza Zarrab umurumuzda bile değil, suçluysa hesap versin, cezasını çeksin!
DARBE ÇIĞIRTKANLARI
Biz, bundan önce olduğu gibi, senin de bayraktarlığını yaptığın Türkiye karşıtı gayrımilli girişimlerin önünü kesmek için bu tür yayınlar yapıyoruz. Zarrab operasyonunun zamanlaması, soruşturma savcısının kimliği, paralel örgütle olan bağlantılarını sorguluyor ve aynı zamanda son dönemde gerek yurt dışında, gerekse yurt içinde açıkça dillendirilmeye başlayan ‘darbe’ çağrılarına dikkat çekiyoruz.
Bunu niye mi yapıyoruz?
Daha önce bunun örneklerini yaşadık da ondan. İstersen, senin de başrollerde olduğun ve ‘Erdoğan’sız Türkiye’ hedefini gerçekleştirmek amacıyla sahnelenmeye çalışılan olayları hatırlatayım:
BUNLAR NEDİR PEKİ?
7 Şubat MİT krizi, Gezi kalkışması, 17-25 Aralık sivil darbe girişimi, 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi kurulan kirli ittifak, 40’tan fazla insanın hayatını kaybettiği 6-7 Ekim olayları, 7 Haziran seçimleri öncesi uygulamaya konulan kara propaganda…
7 Haziran seçimleri demişken; sen değil miydin, bugün sırt çevirdiğin Selahattin Demirtaş’a bağlama çaldırıp ‘cici çocuk’ gibi göstermeye çalışan? 7 Haziran seçimleri sonrası PKK terör örgütünü neredeyse silaha davet eden HDP ve eşbaşkanları için seferber olmadın mı? Bak, sen ve senin gibiler yüzünden, sizin kirli oyunlarınız nedeniyle şu ana kadar 300 şehit verdik. Bugün PKK terör örgütü militanları gibi davranan, terörist cenazelerinden çıkmayan HDP senin eserin değil mi?
Sakın itiraz etme! 7 Haziran öncesi hata yaptığını kendin itiraf ettin!
ABD TANK GÖNDERMEZ
Gelelim dünkü yazındaki ‘ABD, Türkiye’de nasıl darbe yapacakmış’ minvalindeki sorulara!
Eğer zaten, Türkiye’deki darbelerin arkasındaki ABD etkisini analiz edemeyecek kadar kendini geliştirmemişsen, öncelikle bu mesleği bırak! Türkiye’deki modern - postmodern her darbenin ardında ABD’nin olduğunu ben değil, tarihi vesikalar söylüyor.
Örnek mi istiyorsun; 1970’li yıllarda CIA’nın Türkiye şefi olan Paul Henze, generallere yakındı. 12 Eylül darbesini Başkan Jimmy Carter’a “bizim çocuklar başardı” diye haber vermişti. 80 darbesinin ardından ABD gazete ve dergilerindeki kapakları söylemiyorum bile!
POAŞ'I UNUTMADIK
Ayrıca ABD, bir ülkede darbe yapmak için tankını göndermez, örneğin Mısır; o yüzden tankın önüne çıkmana gerek kalmaz.
İnan, yazı uzamasın diye örnekleri çoğaltmak istemiyorum!
Gazetecilik başarısı diye nitelendirdiğin gazetenin, Zarrab haberinin üzerine ‘POAŞ kaçakçılığını’ örtbas etmek için atladığını bile göremiyorsun. Aslında görüyorsun da işine gelmiyor!
Çok tarafsızsan ve habercilik damarın kabardıysa, patronun için 23 yıl hapis cezası istenen POAŞ iddianamesiyle ilgili birkaç yazı karalasana!