Ayder Yaylası’nı seneler önce ziyaret ettiğimde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kirlettik, rezil ettik” sözlerine yansıyan o öfkeyi ben de hissetmiştim. Bu konuda birkaç yazı yazmıştım köşemde. Şimdi beş bakanlığın koordinasyonunda Ayder’i kurtarma projesi sonbaharda hayata geçiyor. Ülkemiz için güzel bir başlangıç olmasını diliyorum. Çünkü maalesef birçok Ayder örneğine sahibiz.
Beni heyecanlandıran bir diğer önemli adım da Emine Erdoğan’ın riyaset ettiği “Sıfır Atık Projesi.” Ev tipi atığı kompost gübreye dönüştürecek makinelerin üretimi tamamlanmış ve ekimde evlere dağıtılmaya başlanacak. Bu makinelerle yılda 5 milyar dolarlık bir tasarruf sağlanması hedefleniyor. Hem çevre, hem de ekonomi kazanacak. Ama her şeyden öte, insanlarımız dayanışma içerisinde nasıl büyük sonuçlar alınabileceğini görerek sonraki projeler için motive olacak.
Türkiye her alanda güçlü bir silkinme içinde. Birçok güzel gelişmelere tanık oluyoruz. Ancak bu mesele sadece devletin, hükümetin ön almasıyla başarılabilecek bir şey değil. Kendimizi eleştirmekten de çekinmemeliyiz. Trafikte, çevre temizliğinde nahoş bir görüntümüz var. İçişleri Bakanı Soylu ve teşkilatın yoğun çabalarıyla bu bayram ölüm sayısı azaldı ama hâlâ çok yüksek. Bunun en önemli nedeni emniyet kemeri kullanılmaması. Çoğu güzelim kıyılarımız ise tatilde çöplüğe döndü. Bunlar bize hiç yakışmıyor.
Olumlu ve olumsuz örnekleri çoğaltarak yazıyı şişirmek istemiyorum. Bireyden başlayarak tüm toplumu kuşatacak, devleti de peşinden sürükleyecek bir iyilik hareketi rüzgarına ihtiyacımız var. Cumhuriyet’in kuruluşunda özel sektör çok zayıftı ve çoğu şeyi devlet üstlenmek zorunda kaldı. Maalesef bu tablo hâlâ ağırlıkta. Oysa bugün özel sektörümüz de, sivil toplumumuz da çok güçlü.
Şimdi herkesin, bulunduğu konuma göre “Ne yapabilirim de bir soruna deva olabilir, bir yenilikle ülkeme katkıda bulunabilirim” derdinde olması lazım. Bu ruhun hepimizi kuşatması lazım. Ülkemizi canımızdan çok sevdiğimiz aşikar. Peki ülkemiz evin dışında bitiyor mu? Hayır. O zaman herkes kendi binasını güzelleştirmek, sokağını temiz tutmak, hiçbir şey yapamıyorsa, penceresine rengarenk çiçekler koymak için ne bekliyor? Vatanın bir milim toprağı için şehit olmak için yarışırken, o toprağın üzerine titrememek çelişki değil mi?
Ben milletimizin bu potanisyeli taşıdığını biliyorum. Çok güzel işler yapan birçok insanımız da var. Dilerim onlar topluma maya olsunlar ve bir iyilik hareketi her alanda başlasın.