Diyarbakır
İktidarın referandum mitinglerinin ara istasyonu dün geçildi. Hani 'evetin veya hayırın yolu Diyarbakır'dan geçer' dersem yalan olmaz.
Sonuçlar gözlemlendiği gibi dengeliyse, Doğu-Güneydoğu oyları belirleyici gibi.
Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır mesajları öncelikle kadroda gizliydi.
Bir kısmı kendisiyle birlikte gelmiş, kalanı bölge turundan kaydırılmış 8 bakan...
Urfa, Mardin, Şırnak, Siirt, Van, Adıyaman, diğerleri Ankara ve İstanbul'dan 30'a yakın milletvekili...
Bu, kadro üzerinden bir mesajdı. Seçilen bakanlar da güçlü etkili isimler...
Uçakta Hakan Şükür de vardı, o ilginç.
5 yıl önceki Diyarbakır mitinginde olduğu gibi Bilal Erdoğan da...
Ben Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile konuştum. Diyarbakır'ı en iyi
o bilir. Bakın ne diyor:
'Başbakan ne getirecek diye soruyorlar. Yeni anayasa getirecek. Buna evet deyin, arkası gelsin çağrısında bulunduk.'
Ala, kışkırtıcı söylemlerden rahatsız. Yorumu şöyle:
'Söz özgürlüğü var, fakat onu mantık sınırlandırmalı, şu anda o sınırı ihlal ediyorlar zamanla normale döner.'
UÇAKTAKİ MESAJ
Yolun yarısında Erdoğan yanımıza geldi. Diyarbakır'dan aldığı haberlerden memnun. 'Belki meydanda manşet veririz' dedi. Yiğit Bulut'la şakalaşmalar oldu. Benim yaptığım bir yorum üzerine, 'Evet ile AK Parti'nin ilgisi yok. Evet ayrı konu. AK Parti işini 13 Eylül'den itibaren ele alacağız' dedi.
ALANDA KARŞILAMA KUYRUĞU
Diyarbakır'a indiğimizde müthiş bir sıcak hava dalgası bizi karşıladı. Erdoğan'a 'hoş geldiniz' kuyruğunda tarım, dışişleri, maliye bakanları, vekiller, teşkilat...
Yol boyu insanlar, çocuklar...
Erdoğan birkaç kez otobüsü durdurdu, çocuklara oyuncak dağıttı.
Korkulan olmadı, protesto yaşanmadı.
İstasyon meydanına geldik, teşkilat çalışmış, kalabalık o sıcağa ve Ramazan'a rağmen hiç fena değil.
Kişisel gözlemim, yerel seçim mitinginden daha kalabalık.
BAKANLAR HALKIN ARASINDA
Başbakan konuşmaya başladı. Ben de meydanın dört bir yanını dolaşmaya başladım. Her bir tarafta bakanlar...
Uzun süre Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'la, bir süre de Kültür Bakanı Günay ve Devlet Bakanı Çağlayan'la dolaştık.
ERDOĞAN'IN 'BÜYÜK TÜRKİYE' SÖZLERİ
Ve Başbakan konuşmaya başladı. Tam beklediğim gibi, dünkü yazımda vurguladığım çerçevede...
İlk bölümde kendisi üzerinden Diyarbakırlı'ya mesaj verdi. 1997 Siirt şiir vakasını ve hapis günlerini hatırlattı. Sonra darbeleri sıraladı. 'Biz o acıları yaşadık' diye başlayan bölümdeki 'Musa Anter'in acısını biz unutamayız' sözleri alanı coşturdu.
'Malazgirt'e beraber girdik' derken bin yıllık kader ortaklığını ve inanç birliğini vurguladı.
Gerçekten çok iyi bir konuşmaydı. Ülkemizin diğer bölgesinde yaşayanların da rahatsız olmayacakları tarz ve içerikte...
Sonra iktidarları boyunca yaptıklarını sıraladı, OHAL'in kaldırılmasını, Çekiç Güç'ün tasfiyesini, DGM'lerin lağvedilmesini... Bölge psikolojisine uygun çetelerle mücadele söylemini kullandı.
En sonunda da 'sandığa gidin' çağrısında bulundu. Sözu çarpıcıydı: 'Sandığa gitmemek siyaset yapmamaktır.'
Diyarbakır'da 670 bin seçmen var. AK Parti'nin son seçimde aldığı oy 192 bin, Genelde ortalama 450 bin oy kullanılıyor. Boykotla bu rakam nereye inecek, asıl mesele bu.
Konuşması bitiyordu, 'evet' yemininden önceki son sözleri şunlardı:
'Bugüne kadar dokunulmayanlara dokunuyoruz. Artık geçmişle hesaplaşıyoruz.'
Referanduma bu kadar az zaman kala Diyarbakır mitingi riskliydi. Büyük zafer beklenmiyordu da kazasız atlattı iktidar partisi.
Asıl mesajları ve Erdoğan'ın yorumunu ise dönüş yoluna sakladık, sorularımız var.