Ancak toplantı son anda ertelendi ya da hiç olmayacak. Koalisyondaki anlaşmazlıklara dikkat çeken Arap medyasına göre, daha önce 'Esad ile konuşmaya hazırız' diyen Koalisyon Başkanı Muaz El-Hatip 'Acele etmeyelim' dedi. Ama ortak kanı, üç kez ertelenen toplantının dördüncü kez ertelenmesini isteyenin aslında ABD olduğu yönünde. Yani koalisyon, ABD istemediği için hükümet kuramıyor. Oysa Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan Esad'ı sıkıştırmak için bu hükümetin acilen kurulmasını istiyor ve baskı yapıyor. Bu da yetmiyor. Arap Birliği geçen hafta Kahire'de koalisyona, "Hükümeti kurun ki sizi resmen tanıyalım" dedi.
OBAMA İLE PUTİN ANLAŞTI
Ama işe yaramıyor. Çünkü Obama geçen hafta Putin ile görüşmüş ve krizin diyalogla çözülmesi konusunda anlaşmıştı. Bu nedenle Suriye konusunda kim ne yaparsa yapsın çözüm siyasi olacak. Ne zaman olur, onu kestirmek kolay değil. Çünkü çözüm arayan Obama ile Putin aynı zamanda birden çok bölgesel ve uluslararası konuyu göz önünde bulunduruyor. Durum böyle olunca CHP'li vekilerin Şam ziyareti ve Esad ile görüşmesi çok önemlidir.
"Biz Esad yönetimi ve Suriye muhalefetiyle görüşüyoruz çünkü Suriye'ye barışın gelmesini istiyoruz" diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu önemli bir noktaya da dikkat çekiyordu: ''Biz Türkiye'nin çıkarları, saygınlığı ve Ortadoğu'da barış için oradayız. Suriye halkı ile Türk halkı arasındaki dostluğun korunması için oradayız" diyordu.
BEDEL 60 MİLYAR DOLAR
Bu konuda da haklı. Çünkü çözüm siyasi olacaksa iki halk sonsuza dek düşman kalamaz. Suriye'nin başında kim olursa olsun bu ülke Türkiye için stratejik öneme sahip.
Bu ülke iki yıldır yaşanan iç savaştan dolayı perişan oldu. Yıkımın bedeli en iyimser rakamla 60 milyar dolar. İki gün önce BBC'de yayınlanan habere göre mafya türü örgütler muhaliflerle işbirliği yaparak Suriye'den iki milyar dolar değerinde 2-3 bin yıllık tarihi eseri Türkiye ve Ürdün üzerinden kaçırdı. Yine BBC'ye göre ülkenin dört bir yanındaki çok eski dönemlere ait kalıntı ve yapıtlar büyük zarar gördü ya da silahlı gruplarca talan edildi. Halep'teki tarihi ve manevi değeri çok büyük olan Emevi Camii bunun en somut kanıtı. Silahlı gruplar camiyi silah deposuna çevirmiş ve çevre semtlere oradan saldırıyorlardı.
TARİH TALAN EDİLİYOR
Hatırlanırsa 9 Nisan 2003'te Bağdat düştüğünde Amerikan askerleriyle hareket eden çetelerin ilk hedefi ulusal müze olmuştu. Televizyonlar o görüntüleri canlı vermişti. O ve diğer müzelerden çalınan tarihi eser sayısı 11 binden fazlaydı. Bir bölümü daha sonra İsrail'de sergilendi. Birçoğu, İbrahim Peygamber'in yaşadığı Ur ve Yakup Peygamber'in yaşadığı Babil ile ilgiliydi. Suriye'den çalınan eserler içinde de aynı değerde olanlar olabilir. Yani bu coğrafyada her zaman ve her şeyden hep İsrail kârlı çıkıyor. Örneğin Irak'ın insan gücü, silahlı kuvvetleri ve talan edilen milli serveti İsrail için büyük risk oluşturuyordu. Şimdi bunların hiçbiri yok ve uzun süre olmayacak. Aynısı Suriye için geçerli. Yani demokrasi ABD ve Batı'nın umurunda değil ve olmayacak. Onlar için önemli olan Suriye'nin Irak gibi olması ve İsrail'e direnen Hamas ve Hizbullah'a verdiği desteğin sonlanması. Şam'dan çıkan Hamas'ın işi Mısır'ın Cumhurbaşkanı Müslüman Kardeş Mursi'ye havale edildi ve
kontrol altına alındı. Benzer bir iktidar Şam'da işbaşına gelirse Hizbullah'ın işi de biter. O zaman da sıra İran'a gelir. Yani İsrail'in bir türlü vuramadığı İran. Sonra sıranın kime geleceğini merak edenler Patron ABD ve İsrail'i izlesin!