1
Muteber tarih kitaplarında da gördüm:
Bir zamanlar Avrupalıların kitleler halinde Amerika’ya göç etmelerinin önemli sebeplerinden bir tanesi de Osmanlılardır.
Osmanlıların Avrupa’nın içlerine doğru ilerleyişi karşısında, büyük bir korkuya kapılan Avrupalılar; ‘bu gidişle bunlar bütün Avrupa’yı fethedecekler’ diyerek yeni bir vatan arayışına girmişlerdir…
Bu bir!
İkincisi; Sir Denison Ross isimli bir İngiliz 1935 yılında şunları söylüyor: “Şark bizden teknik ve metot öğreniyor; fakat onun bütün teşebbüslerine istikamet vermek, onun yaşadığı ülkenin haritasını çizmek, onu tarihine, bugünkü hayatına ve mesaisine kıymet biçmek daima Garbin elinde kalacaktır…” (Zeki Velidi Togan’dan aktaran Dücane Cündioğlu)
2
Şimdi bakalım isterseniz Avrupa’da olup bitenlere.
Görülen o ki; bir taraftan Avrupa, genlerine sinmiş olan o tarihi korkudan bir türlü kurtulamıyor.
Dünkü Osmanlı’nın günümüzdeki ardılları, temsilcileri bugünkü Türkiye, Türkler, Müslümanlar ne zaman daha iyiye, daha güçlüye doğru bir adım atsalar bunlar panikliyorlar.
Bu korku ve panik hali öylesine zihinlerini işgal ediyor ki; davranışlarının rasyonelliğini ve meşruiyetini (görece de olsa) gözetemez hale geliyorlar, bütün kadim ve modern değerleri çiğnemekte bir beis görmüyorlar.
Öte yandan; üç-beş asırdır, dünyaya ve bize dayattıkları ve bunlar üzerinden kontrolü sağladıkları ‘teknik’ ve ‘metot’lardan en ufak bir sapma hasıl olduğunda yine hırçınlaşıyorlar.
Eğer kontrol altında tutulan ülkeler ve milletler, kendilerini yönetme bağlamında, kendilerince teknikler ve metotlar üretmeye başlarlar ise, bunun sonucu Garbin yönetme, sınırları tayin etme, mesaileri ve gelecekleri belirleme gücü zayıflar, hatta işe yaramaz hale gelebilir.
Yani meselelerin mahiyeti kadar kullanılan teknikler ve metotlar da önemlidir.
Yani; mazrufun ortaya çıkmasında zarf da önemlidir.
3
Şimdi bir kez de bu seviyeden bakalım ‘evet’, ‘hayır’ meselesine…
Anlaşılan o ki; mevcut haliyle parlamenter sistem, garbın Türkiye’yi kontrol etmek için kullandığı ‘teknik’ ve ‘metot’tan bir tanesi.
Bunu kaldırıp yerine ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemini’ getirme talebimiz, Garb için, Türkiye’nin kontrolden çıkması anlamına geliyor zahir…
İçeride, meselenin ciddiyetini yeterince kavrayamayanlar var ise şayet;
Avrupa’nın konuya gösterdiği hassasiyet nedeniyle daha dikkatli olurlar, inşallah, temennisiyle…