Bilinmelidir ki;
CHP'nin ortakları/dostları/yandaşları/muminleri ve bilumum destekçileri ile beraber Türk Hava Kurumu üzerinden kotardığı kampanya;
Tıpkı; Gezi Olayları sırasında, kelimenin ironik anlamıyla gerçekten 'art'ist olan Mehmet Ali Alabora'nın; "Mesele ağaç değil arkadaş. Sen hala anlamadın mı?" deyişi gibidir.
Yani; Gezi Olaylarında asıl mesele ağaç olmadığı gibi, son olayda da mesele yangınların söndürülmesine katkıda bulunmak değildir.
Asıl mesele THK üzerinden Ak Parti'yi ve dindarları/muhafazakarları/İslamcıları velhasıl milleti asliyi dövmektir/dövmeye çalışmaktır.
Nasıl ki Mehmet Ali Alabora bir sözüyle Gezi'deki asıl amacı deşifre etmişse, yangında da CHP'li Grup Başkan Vekili Özgür Özel asıl niyeti ifşa etmiştir.
Diyor ki Özgür Özel; "THK ile AK Parti arasında tarihsel husumet vardır."
Dikkat edilirse, aslında, Özgür Özel 'AK Parti ile THK arasında tarihsel husumet vardır' demek istemiş olacak. Lakin gerek bilgisizliği gerekse telaşı nedeniyle asıl sadrında olanı söyleyivermiştir.
Doğrudur; THK ile yani onun temsil ettiği zihniyet (CHP zihniyeti) ile AK Parti, yani onun temsil ettiği millet arasında tarihi husumet vardır.
CHP, THK gibi sembol yapılar üzerinden milletin ensesinde boza pişirdiği, elindeki avucundakini aldığı, açlıkla-korkutmayla 'adam' etmeye çalıştığı milletin, kontrolden çıkma ihtimal ve imkanına karşı yangın, sel, deprem vs. gibi afetleri dahi tedavüle sokarak eski gücünü korumaya çalışmaktadır.
THK üzerinden sürek avına çıkmış bulunmaktadır.
Tıpkı; vakti, zamanında Kur'an okutan/okuyanları jandarma vasıtasıyla arayıp, yakaladıklarını cezalandırmaları gibi;
Dün ile bugün arasında, CHP zihniyeti açısından hiçbir fark yok bilesiniz...
ÖNEMLİ UYARI: CHP'lilerin müptezelliği bizim mahallenin yanlışlarını paçozluklarını saklamaya yetmiyor, bilesiniz...
Belki de sakin bir zamanda sadece bunları dile getirici yazı(lar) yazarız...