1
Bazı mahfillerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, kimi söz ve eylemleri için; kibirli, şımarık, müstağni, özgüven patlaması yaşıyor... gibi ifadeler kullanıldığına tanıklık ediyoruz hep birlikte.
Hep birlikte bir yanlışın içine sıkıştırılmışız da haberimiz yok sanki...
Zira; yukarıdaki kelimeler her ne kadar olumsuz betimlemeler olsa da, bu vasıfların bir kişide olabilmesi için, o kişide belli bir derecenin üstünde akıl olması gerekir.
O da İmamoğlu'nda kıt anlaşılan.
Aklı başında birisi, velev ki bencilce düşünsün, suçüstü yakalandığında (sel de tatilde oluşu gibi) suçuyla övünmez, bir mazeret uydurmaya çalışır.
Oysa bizim kovboy ta ilk günden beri 'tatilin kendine yakıştığı' sakızını çiğneyip/patlatıp durmakta.
Mirasyedi ailenin şımarık çocuğu gibi tepinip durmakta.
Kaldı ki, bu vatandaş tembelin tekidir.
Hani, onun için, Cumhurbaşkanlığına talip deniyor ya...
Anlaşılan o Cumhurbaşkanlığını bütün dünyayı dolaşarak tatil yapmak için istiyor.
Dünya çapında bir tatilci olmanın kendine çok yakışacağına inanıyor.
Nasıl olsa 'uzaktan koordine' etmeyi başarıyor.
Ya da yetkilerini yardımcılarına devretmekten imtina etmiyor.
Anlaşılan, Meral Akşener, onun bu vasfını keşfettiği için Cumhurbaşkanlığı talebini destekleyip, kendisi de Başbakanlığa talip olmuş;
Cumhurbaşkanı gezerken ülkeyi o yönetecek...
Onun yaptıkları/söyledikleri (başkaları sufle etmiş fark etmez) cahil cesaretinden başka bir şey değildir.
Vakti ve saati geldiğinde bir Molla Kasım gelir onu şöyle yakasından bir tutar, önce silkeler yaldızları dökülsün diye, sonra kaldırıp çöp sepetine atar, mesele de böylece bitmiş olur.
2
Birol Aydemir'i tanırım;
Akıllıdır, bilgilidir, lakin kabına sığmaz bir taşkınlık hali vardır daima...
Malumunuz; Birol Aydemir DEVA Partisi'nin kurucularından birisiydi;
Öyle sıradan bir 'kurucu üye' değil, kendi ifadesiyle partinin tüzük ve programını o veya onun ekibi yazmıştı.
Hatta, başlangıçta deniyordu ki; Genel Başkanın konuşmaları dahil parti içinde onun müdahil olmadığı hiçbir şey yoktu.
Sonra bu Birol Aydemir DEVA'dan istifa etti.
En son duyduğumuza göre Meral Akşener'e 'danışman' olmuş. Sanki orada DEVA'dan daha çok 'ortak akıl', 'demokratik teamül', 'kucaklayıcılık' vs. bulacakmış gibi.
Bu durum hatırıma Yavuz Bahadıroğlu'nun bir romanından bir sahneyi getirdi.
Yazmasam olmaz; (Enver Elkatmış'ın kulakları çınlasın)
Orada anlatıldığına göre, Cengiz komutasındaki Moğollar Harzemşah Devleti'ni yerle yeksan eder.
Ancak, daha sonra Harzemşahlı Celaleddin yeniden milletini toplayıp ve devletini ayağı kaldırır.
Cengiz bu durumu komutanları ve danışmanları ile istişare eder, ne yapmalıyız?.. diye sorar,
Orada bulunanlardan biride Çinli bir danışmandır, danışman zeki ve uyanık olmakla tanınan biridir. Söz alır ve der ki; (mesela) "Kırgızlarla Kıpçakları birbirine düşürelim. Böylece Harzemşah Devleti'ni içeriden zaafa uğratmış oluruz."
Bu öneri Cengiz Han'ın çok hoşuna gider, lakin yakın korumalarına emreder ve danışmanın başını gövdesinden kopartır.
Etrafındakiler sorar; "danışmanın teklifini beğendiğinizi söylediniz, öyleyse niçin öldürttünüz."
Cengiz Han'ın cevabı; "Bu danışman çok akıllı. Bu akılla ileride bizim ayağımıza da dolaşır ve bize zarar verir." Onun için ortadan kaldırttım.