Siyasetini beğenmeyebilirsin, n’aptıklarını kendileri de bilmiyor belki ama hakkını da yememek lazım…
Bu CHP var ya, harbiden çok güldürükçü bir parti…
Kendini de aştı bu arada… Çünkü sürekli kendini yeniliyor!.. Öyle merdivene tersten binmek, Mersin’i Güneydoğu’nun incisi, Lefter’i de kaleci yapmak.., öyle başbakan gibi söz verip de tutan değiliz, emperyalistlerin anasının sütünden memelerinden burnunu fitil fitil süt meme fırt..vs, gibi komikliklere kimse gülmüyor artık… (‘Ne diyor lan bu?’ deme… Gir google’a, ‘Hikmet Genç ve Kemal abi’ yaz, bulursun…)
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay şöyle diyor:
“Bu ülkenin Cumhurbaşkanını ne dış odaklara ne de darbecilere yedirmeyiz, onu sandıkta biz yiyeceğiz. Onu sandıkta biz yiyeceğiz!..”
Bunu duyunca öyle bir gülme aldı ki beni, oturduğum koltuktan yere doğru kaykılmaya başladım… (Hani çapulcu olsam; “Gülmekten yere düştüm, şu an bu yazıyı masanın altında yazıyorum!..” falan derdim!..)
Cumhurbaşkanını sandıkta yiyeceklermiş!.. (Hani diktatördü?! Sandıkta diktatör yeniyormuş yani?!.)
Yahu onca kez seçime, sandığa gittiniz…
Gördük kaç defa, yediniz tek tek..,
O da ‘Sille-i Millet’!..
Belli ki 2019’da bir daha yiyeceksiniz ‘Sille-i Millet’i, orası tamam da;
“Bu ülkenin Cumhurbaşkanını ne dış odaklara ne de darbecilere yedirmeyiz, biz sandıkta yeriz” diyen Engin’e bir sorum var;
“Recep Tayyip Erdoğan uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanacaktır (Haziran 2017)” diyen sen değil misin Engin?..
‘Darbecilere yedirmeyiz martavalını’ geçelim zaten… (“Darbeci görürsem önce ben o tankın önüne çıkarım” diyen maraton Kemal’in, 15 Temmuz’da tankın arkasından nasıl sıvıştığını gördük netekim…)
Cumhurbaşkanımızı uluslararası mahkemelere yedirmeye çalıştınız öyle mi?...
Yani o kadar uğraştınız, dış odaklar, elin gâvuru, uluslararası bilmem neler yesin diye.., sonra onlar yiyemeyince, ‘kendiniz’ mi yemeye karar verdiniz?!..
İyi de daha önce kaç defa yediniz?..
Muharrem’in; ‘Yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş, çıkmış da yenmiş, dönmüş de yenmiş…” dediği ne peki?..
Kurabiye mi bu, yiyorsun Engin?!..
Yiyeceksin tabii.., Ee ne demişler;
Can boğazdan gelir…
Bülbülü altın kafese koymuşlar, ‘ille de vatanım’ demiş… Damlaya damlaya göl olur…
Bir de “Eşek hoşaftan ne anlar” var tabii… (Bunun da yazıyla bir alakası yok ama, ‘trend’; ‘Şeddeli gönderme’ ya.. Ö yüzden alakasız bir başlık için alakasız bir atasözü aldım yazıya…)
Yani aslında yemedi!..
Tamam, hadi size kolay gelsin!..