CHP tabanına anlatmak mümkün değildi. O yüzden bir mazeret uydurmaları gerekiyordu, uydurdular...
Efendim tezkere metninde "yabancı askerlerin Türkiye'de bulunması" ibaresi varmış...
Tabii ki var. Çünkü terörle mücadelede bölgede işbirliği yaptığımız ülkeler var. Türkiye'deki üsler var. Sınır ötesinde de istihbarat paylaşımı yaptığımız yabancı askerler var. Irak ve Suriye'deki karargahlarımızda işbirliği yaptığımız yabancı askerler de var...
Her şey bir yana 2014'ten bu yana birebir aynı olan (yabancı askerlerin Türkiye'de bulunması maddesi) 6 tezkereye CHP "evet" demiş!..
Bugün neden "hayır" diyor CHP?..
Daha önce tezkereyi okumadan mı onaylamışlar?.. Ya da okudular ama anlamadılar mı? Bugün mü çözdüler?!..
Tabii ki hayır...
Şartlar değişti. HDP ile ittifak önemli.
Emperyalistlerin sınırımızın dibinde kurduğu tezgahı dağıtan, oyun bozup oyun kuran Türkiye durdurulmalı!..
Öyle ya tezkere Meclis'ten geçmeseydi Kuzey Irak'taki bütün üslerimizin kapatılacaktı.
Suriye'deki askerlerimizi bölgeden çekmek zorunda kalacaktık...
İşte CHP'nin geldiği nokta bu.
CHP tezkereyi neden onaylamadığını anlamlandırdı üstelik!..
Kılıçdaroğlu; "'Evet' dersek Cumhuriyet'e ihanet etmiş oluruz" dedi.
Bu durumda CHP ve HDP dışındaki partiler Cumhuriyet'e ihanet etmiş oldular?!..
Daha önce aynı tezkereyi 6 kez onaylayan CHP ise ihanetten vazgeçti!..
Tezkereye "hayır" diyerek HDP ile aynı "milli" çizgiye geldi!.. Müttefiki HDP de CHP'yi ayakta alkışladı...
Ne diyorduk?
"CHP için en kıymetli müttefik HDP'dir..." (Ağababaları da öyle olmasını istiyor zaten)
Yalan mıymış?.. En kritik kararda HDP ile aynı potaya girdi. Türkiye'nin sınır güvenliği konusunda HDP ile aynı fikirde olduğunu teyit etti.
"Sınır namustur" öyle mi?..
İyi de, hangi sınır, hangi namus?!..