Başbakan Davutoğlu’nun önceki gün güvenlik önlemleri, IŞİD’e müdahale demeçleri arasında çok önemli bir mesajı vardı: Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ana boru hattı alım sözleşmesi imza töreninde, Başbakan Ahmet Davutoğlu bu projenin bir barış projesi olduğunu ve hat üzerindeki ülkelerle dostlukları pekiştireceğini söylüyordu.
TANAP güney gaz koridoru dediğimiz Şahdeniz’den çıkacak doğalgazın, İtalya’ya kadar uzanacak 50 milyar dolarlık boru hattı projesinin dört ayağından biri. Birincisi Şahdeniz’den doğalgazın çıkması, Bakü’den Ardahan’a kadar gelecek Güney Kafkasya boru hattı, TANAP yani Trans Anadolu ve Edirne’den İtalya’ya gidecek hat.
TANAP’ın yüzde 58’i Socar’a ait, yüzde 30’u Botaş’ın, yüzde 12’si de BP’nin. Türkiye, enerji oyununda çok önemli bir atılım yaptı ve kendi üzerinden geçen hatlara mayıs ayında ortak oldu.
Socar Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, bir sohbetimizde şunları anlatıyordu:
“Türkiye oyuncu oldu, gömlek değiştiriyor. Türkiye’nin gömlek değiştirmesi artıkça etrafımızdaki atmosfer ısınıyor. Irak’ta, Suriye’de yaşanan hadiseler Türkiye’nin pasif pozisyondan aktif pozisyona geçmesinin yarattığı problemlerdir.”
2023 vizyonunda alfabe’nin A’sı enerji
‘A’yı konuşmadan da B’den söz edemeyiz. Socar Türkiye Başkanı Kenan Yavuz’un sözlerini aktarıyorum:
“20’nci yüzyılda Türkler olarak kaybettiğimiz zamanı, 21 yüzyılda telafi etmemiz lazım. 20’nci yüzyılda birçok iyi şey yaptık ama dünya ile paralel olmamıza yetmedi, sonuç ortada. Bir kere üretim devrimini gerçekleştirmemiz lazım. Cumhuriyetin kurucusu iradesine baktığımız zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği muasır medeniyeti aşma ülküsü nasıl olacak üreten bir ekonomiyle olacak. Her alanda üretimle olacak, teknolojiyle, bilgi ile olacak. Sanatta da, sanayide de üretim, teknolojide de üretim. Türkiye altyapı devrimini gerçekleştirdi. Son 10 yılda büyük bir altyapı devrimi oldu. Karayolu, havayolu, demiryolu, denizyolu bütün bu alanlarda AK Parti hükümeti çok büyük bir devrim gerçekleştirdi.”
Kenan Yavuz “Şimdi bu altyapı devriminin üzerine üretim devrimini koymamız lazım” diyor ve devam ediyor:
“Bu üretim devrimi bizi 21’inci yüzyılda arzu edilen seviyeye getirecek. 2023 vizyonu aslında bunu içine alıyor. 500 milyar dolarlık ihracat, 1 trilyon dolarlık dış ticaret hacmi bizim üretim devrimimizin birinci aşaması için büyük bir vizyon. Bu devrimi gerçekleştirebilmemiz için birinci ihtiyacımız enerji, alfabenin A’sı. Rekabetçi bir enerjiye, kaliteli ve yeterli bir enerjiye, arz güvenliğini sağlamamış bir enerjiye kavuşmadan üretim devrimini yapamayız. A’yı konuşmadan B’yi konuşamayız. Enerjimizi çeşitlendireceğiz, rekabetçi bir hale getireceğiz, arz güvenliğini sağlayacağız. Doğalgaz, petrol tüketiminden, rafinaj üretiminden ve maliyetinden söz ediyorum bunu sağlamak için de öncelikle geç kaldığımız nükleer enerji santralini bitirmemiz lazım. Türkiye’nin doğalgazda, kömürde, petrolde dışa bağımlılığını azaltacak açılım nükleer enerjidir.”