Sandık yaklaştı, pazar günü oylarımızı kullanacağız. Önemli bir seçimin arifesindeyiz ve önümüzde oldukça ilginç bir tablo var:
Meclis’te 125 sandalyeye sahip bulunan Anamuhalefet Partisi CHP ile 52 sandalyeli MHP bu seçimin belirleyici unsurları değil. Bir başka ifadeyle onlar seçimin etkisiz elemanları. Pazar günü yapılacak seçimde sonucu belirleyecek asıl parti ve ana aktör, Meclis’te 29 milletvekiline sahip bulunan HDP.
Çünkü…
CHP veya MHP’nin oylarındaki 1-2 puan yükselme ya da azalma sonucu etkilemeyecek. İktidarı değiştirmeyecek. Ancak HDP barajı geçerse, Meclis’te bir kilitlenme, kaos ya da koalisyon ihtimali mevcut.
İşte bu yüzden herkesin gözü HDP’nin üzerinde. AK Parti muhalifleri de umutlarını HDP’ye bağlamış durumda.
Peki HDP nasıl bir yapı?
Lafı hiç evirip çevirmeye gerek yok. HDP denilen siyasi parti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı yapılanmış ve silahlanmış Kandil, KCK ve PKK’nın siyasi uzantısı. Birlikteler, iç içeler, yan yanalar.
En önemlisi ise, HDP bu yapı içinde en etkisiz elaman konumunda. Asıl karar alıcı ve uygulayıcı taraf, silahlı gücü elinde bulunduran Kandil’deki terör baronları.
Başbakan Davutoğlu’nun son günlerde dillendirdiği sözler hiç de abartılı değil:
-Selahattin Demirtaş, demokrasi oyunu oynuyor. HDP’ye verilen her oy, Kandil’e mermi oluyor.
Evet, aynen öyle… Yaldızları, boyaları, makyajları kazıdığınız zaman ortaya çıkan çarpıcı gerçek bu!
* * *
Açın internetinizi ve terör örgütünün resmi sitelerine bir bakın. Çarpıcı gerçeği siz de göreceksiniz…
Doğu ve Güneydoğu’da propaganda faaliyetlerini HDP adına onlar yürütüyorlar. “Gerilla” adını verdikleri, Türk asker ve polisine silah sıkan birtakım tipleri sıraya sokup HDP için çağrılar yaptırıyorlar:
-Mücadelede bir adım daha ileri gitmek için oylar HDP’ye.
Geceleri, sözde “anket” yapma bahanesiyle terör örgütünün şehir yapılanmasına mensup militanları insanların kapısına onlar gönderiyorlar. Seçmene yönelik örtülü tehditleri onlar yönlendiriyorlar.
İşte KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı tarafından yapılan en son açıklama:
“KCK’ya saldırılara verilecek en iyi cevap, HDP’ye daha fazla oy vermektir.”
İlişkiyi gizlemiyorlar, saklamıyorlar. Tam tersine, insanların gözüne sokuyorlar. Sürekli olarak “HDP bizim güdümümüzde” mesajı veriyorlar.
* * *
Günlerdir arkasından rüzgâr estirilmeye çalışılan, Batı medyası ile birlikte bizdekiler tarafından da parlatılan HDP, ortaya yeni çıkmış bir parti değil. Yıllardır Parlamento’da terör örgütünün sözcüsü olarak faaliyet gösteriyor.
Demem o ki, bu millet onları iyi tanıyor!
Üstelik en son vukuatları olan 6-7 Ekim olaylarının izleri çok taze. Diyarbakır’da yerlerde sürüklenerek, başları taşla ezilerek, işkence yapılarak katledilen 16-17 yaşındaki gencecik Kürt çocukların görüntüleri halen hafızalarda.
HDP barajı nasıl geçecek?
Bu ülkenin insanları, sandık başına gittiğinde böyle bir yapıya nasıl oy verecek? Geçmişte yaşadığımız onca acı nasıl unutulacak?
Günlerdir sürdürülen “algı yönetimi” yaşanmış ve toplum üzerinde derin izler bırakan onca gerçeğin üzerini nasıl kapatacak?
En önemlisi ise, Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı tescilli insanlar bile apaçık görünen bir kaosa oy verebilecekler mi? Sırf düşmanlık uğruna kendileriyle birlikte çocuklarının geleceğini de son derece olumsuz etkileyebilecek o adımı atabilecekler mi?
Zor, kolay değil; hatta çok zor!..
İşte bu yüzden “HDP barajı aştı” değerlendirmelerine hiç inanmadım. Bugün de inanmıyorum, belki de inanmak istemiyorum. Bana göre 7 Haziran seçimlerinin asıl sürprizi HDP’nin barajı geçememesi değil, barajı geçmesi olacak. Çünkü Türk seçmeni sağduyuludur!