Başbakan Erdoğan, 30 Eylül’de Demokratikleşme Paketi’ni açıkladı. Yeni seçim sistemiyle ilgili üç farklı alternatifi tartışmaya açtı…
“Mevcut sistemle, yani yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz” dedi.
Barajı yüzde 5’e indirerek, 5’li gruplandırmalarla daraltılmış bölge seçim sistemine geçilebileceğini söyledi.
Üçüncü olarak da ülke barajını tamamen kaldırarak, dar bölge seçim sisteminin getirilebileceğini belirtti.
Bu sözlerin ardından iki ayı aşan bir süre geçti…
Muhalefetten ayaküstü, “Madem öyle baraj tamamen kalksın” türünden bazı açıklamalar geldi. Ama hepsi bu kadar! Siyasi partiler, konuya ilişkin ayrıntılı bir çalışma yapmadı. Hiçbiri Başbakan’ın bu teklifinin üzerinde durmadı.
Konu, kısa bir süre önce Petersburg dönüşünde Başbakan’a soruldu. Erdoğan da muhalefetten herhangi bir teklif gelmediğini söyledi:
-Demek ki mevcut halden memnunlar. O zaman biz mevcut seçim sistemiyle yolumuza devam ederiz.
Yine muhalefette bir kıpırdanma olmadı.
***
Seçim sistemi ve uygulanan yüzde 10 barajı, yıllardır ciddi bir tartışma konusu. Lafa gelindiğinde herkes şikayet ediyor. Sözde, bütün siyasi partiler yeniden düzenlenmesini istiyor.
Gerçekler ise, ortada:
Şikayetçi çok ama adım atan yok!
Bu konuda atılan ilk ciddi adım, siyasi partiler ve Meclis dışından geldi. İstanbul Politikalar Merkezi ve KONDA ortaklığıyla yürütülen çalışma sona erdi. “Türkiye’nin Demokratikleşmesi için Kapsamlı bir Siyasi Parti ve Seçim Sistemi Reformu Önerisi” başlıklı çalışma ortaya çıktı.
Dün, Meclis’teki muhalefet partilerine iletildi. Bugün de İktidar Partisi’ne verilecek.
***
Artık siyasi partilerimizin önünde son derece kapsamlı bir çalışma var. Türkiye’de Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Sistemi üzerinde uzmanlaşmış 16 akademisyen ve siyasetçi katkıda bulundu. 36 ülkedeki siyasi partiler ve seçim sistemleri incelendi. Uluslararası kuruluşların üzerinde uzlaştığı ilkeler bir araya getirildi. Fuat Keyman, Tarhan Erdem ve Bekir Ağırdır tarafından bir rapor haline getirildi.
Önceki akşam Keyman ve Ağırdır’la birlikteydik. Başbakan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi çerçevesinde, üç alternatifle ilgili önerilerini sıraladılar:
1) MEVCUT SİSTEM: En uygulanabilir seçenek olmakla beraber, önerimiz temsil sorununun aşılabilmesi için barajın yüzde 3-4-5 seviyesine çekilmesi ve sistemin yeniden düzenlenmesidir.
2) DARALTILMIŞ BÖLGE: Yüzde 5 barajlı, 5’li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim sistemi önerisinde, seçim adaleti açısından her seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısının alt sınırı 5 veya 6, üst sınırı da 10-14 aralığında olmalıdır. Ancak bu durumda sağlıklı işlemesi mümkündür.
3) DAR BÖLGE: Bu adımın atılabilmesi için yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerekmektedir.
***
Raporda, seçim sisteminin yanında Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili teklifler de yer alıyor. Bu çalışma, her iki konuda yapılacak reformların bir başlangıç noktası olabilir.
Üstelik buna ihtiyaç da var…
Türkiye’nin artık demokratik bir Siyasi Partiler Kanunu ile her gelenin üzerinde oynamadığı kalıcı ve adil bir Seçim Kanunu ortaya çıkartması gerekiyor.
İktidar Partisi’nin, her iki konuda da kapsamlı bir çalışma yaptığını biliyoruz. Ancak, en çok şikayetçi görünen muhalefette herhangi bir kıpırdanma yok.
Yerel Seçimler ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin yapılacağı 2014, Türkiye için bir seçim yılı olacak. Yıl boyunca seçim konuşacak ve seçimi tartışacağız. Fırsat bu fırsat, deyip siyasi partiler ve seçim reformlarını gerçekleştirebiliriz. Bunun için de iktidarın attığı adımın ardından muhalefetin de hareketlenmesi ve hamle yapması şart. Bekliyoruz…