Türkiye uzunca bir süredir terörün hedefi. Saldırılar devam ediyor. Dün de İstanbul Sultanahmet’te boy gösterdiler. Yine masum insanlar hayatını kaybetti.
Bu saldırıyı kim mi gerçekleştirdi?
Ne önemi var? Bu neyi değiştirir? Saldırının arkasında o veya bu olabilir. Zaten şüphelilerin tamamı bir elin parmakları kadar. Hepsinin ortak hedefi ise belli: Sistemli bir şekilde Türkiye’ye saldırıyorlar.
Yok aslında birbirlerinden farkları. Tamamı insanlık dışı metotlar uyguluyor. Tamamı bu ülkeye zarar veriyor.
Birini diğerinden ayırmak mümkün değil.
* * *
Sıralarsak, herkesin bildiği isimler ortaya çıkar. PKK ve onun türevleri, DAEŞ ve başta DHKP-C olmak üzere benzeri birkaç örgüt.
Bir de onların arkasındaki kravatlılar var! Gün oluyor bir konferansta ortaya çıkıyorlar, gün geliyor televizyon ekranlarında boy gösteriyorlar, bir bakıyorsunuz “yazar” kimliğiyle karşımıza çıkıyorlar. Deklarasyonlar yayınlıyorlar. Bazılarının adına da “aktivist” deniliyor.
Asıl büyük tehlike onlar!...
Ortalıkta maskelerle geziyorlar. Terörü allayıp pulluyorlar. Olayları ters yüz ediyorlar. Pireyi deve, deveyi pire yapıyorlar; şeytanı melek, meleği şeytan gibi göstermeye çalışıyorlar. Terörist, silah ve bomba ile saldırırken; onlar da çeşitli metotlarla aynı hedefe doğru atış yapıyorlar.
Hatırlar mısınız?...
İstanbul’da Gezi Olayları devam ederken, PKK ve türevlerini oraya taşımak istediler. Olmadı, başaramadılar. Ama Gezi’deki DHKP-C gibi terörist unsurları Güneydoğu’daki bazı şehirlere taşımayı başardılar. Şimdi, hendeklerin arkasında PKK’lılarla birlikte onlar da var. Tabii şu sıralar oralarda boy gösteren “yabancı uyruklu teröristleri” de unutmamak lazım.
Bu günlerde yeni bir oyun oynuyor, Güneydoğu’daki ateşi büyük şehirlere nakletmek için çırpınıyorlar. İçlerinde “İstanbul’da hareketlenme olmazsa, iç savaş çıkmaz” diye açıktan yazı yazanlar, “İstanbul vurulmazsa Türkiye uyanmaz” twitleri atanlar var.
Zaman zaman güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilen ve cesetlerini gördüğümüz o “teröristlerin” çoğu kandırılmış, eğitimsiz ve cahil. Ancak, “kravatlı teröristlerin” tamamı cin gibi! Ne yaptıklarının, Türkiye’yi nereye götürmek istediklerinin, neyi hedeflediklerinin çok iyi farkındalar!
* * *
Son günlerde sıkça kullandıkları bir slogan var:
-Çocuklar ölmesin…
Bu, hepimizin temennisi. Evet, çocuklar ölmesin. Ama sadece çocuklar değil, bu ülkede hiçbir masum insan hayatını kaybetmesin.
O durumda yapılacak olan belli. Terör denilen olguyla alabildiğine mücadele etmek, teröristi yok etmek. Ama bunu yaptığınızda “kravatlı teröristler” daha fazla bağırıyorlar. İyice agresifleşip, alabildiğine saldırganlaşıyorlar.
Çünkü dertleri “çocukların ölmemesi” değil. Onların amacı, teröriste destek, teröre yol vermek. Hem “çocuklar ölmesin” diyorlar, hem de terörist silahından çıkıp, o çocukların vücutlarına giren “AK 47 mermilerinden” söz etmiyorlar. Ellerine verilen bombanın patlaması sonucu kolunu kaybeden sağır-dilsiz 15-16 yaşındaki çocuklardan hiç mi hiç bahsetmiyorlar.
Evlerinin enkazları başında PKK’ya “bunlar insan olamaz” diye tepkilerini kusan Kürt kadınları da “kravatlı teröristlerin” gündeminde yok.
Şimdi kimse kusura bakmasın, ama…
Söylemleri “çocuklar ölmesin” olan vicdan yoksunu, terör destekçisi, halk düşmanı bir güruhla karşı karşıyayız.
O maskenin arkasındaki gerçek yüzü görmüyor değiliz!
* * *
Şimdi sakın bir haklılık kazandırmaya çalıştığım sanılmasın. Ancak, o hendeklerin arkasında birer birer hayatını kaybedenlerin büyük bölümü, gariban Kürtlerin çocukları. Öylesine bir cehalet içindeler ki, en çok haklarını savunduklarını iddia ettikleri Kürtlere zarar verdikleri ve ihanet ettiklerinin farkında değiller.
Ama bu “kravatlılar” öyle mi?...
Hepsi ne yaptığının çok iyi farkında. Belli bir plan içinde, üstelik hiç riske girmeden faaliyet gösteriyorlar. Son derece korkak, sinsi ve alabildiğine hesapçılar. Bu “kravatlılar” en az eline silah alıp güvenlik güçleri ve masum insanlara saldıranlar kadar tehlikeli.
Terörü yok etmek, başta çocuklar olmak üzere insanımızı korumak mı istiyoruz? Öncelikli hedeflerimizden biri de bu “kravatlı teröristler” olmalı.