Bugün atıp tutmalarına, o yapıyı yerden yere vurmalarına, başkalarını suçlamak için birbirleri ile yarışmalarına bakmayın.
“Cemaat” ya da “Hizmet” adı verilen grupla pek sıkıntıları yoktu dün. İyi anlaşıyor görünmeseler de çok güzel paslaşıyorlardı. Yan yana gelip el ele verip aynı hedefe ateş ediyorlardı.
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ile İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu atışması ortada. Kaftancıoğlu fazla konuşunca, Çelebi de geçmişte verdiği demecin yer aldığı Zaman Gazetesi’ni koydu masaya. “Çok konuşma, biz senin cemaziyelevvelini biliyoruz” mesajını vermeye çalıştı.
Çizilmek istenen tablonun aksine, genellikle birbirleri ile çok iyi anlaştılar bunlar. Hep birlikte hareket ettiler. Erdoğan’a karşı el ele verip, işbirliği yaptılar. Kol kola girip saf tuttular.
Fetullah Gülen’in problemi bunlarla değildi ki! Hiçbir zaman da olmadı. O, Marksist ile deAteist ile de uzlaştı. Hatta eline kalem verip, gazetelerinde yazılar yazdırdı. Kullandığı müddetçe, sırtlarını sıvazlayıp menfaat dağıttı.
Açın bakın FETÖ’nün yayın organlarına… Hangi eski Marksistler yazı yazmış? İnceleyin ellerindeki televizyonları… Kimler program yapıp para almış?
Ve onlar bugün neredeler? Ne söylüyor, hangi görüntüyü vermeye çalışıyorlar?
Demem o ki, bugün tamamı Kaftancıoğlu gibi!
Çeşitli dönemler yaşadık biz Türkiye’de...
Bir dönem, temiz, dürüst, inançlı Müslüman görüntüsü veriyordu Cemaat denilen yapı. Fetullah Gülen denen adam da 28 Şubat öncesi bizzat bulunduğum bir ortamda “Ben kavga istemiyorum” diyordu:
-Gerekirse bütün okulları ve dershaneleri devlete devreder, gider mağarada yaşarım. Yeter ki bu ülkede kavga olmasın.
İşte, mütedeyyin insanların bunlar adına üzüldüğü, kahrolduğu günler onlardı. Ardından köprünün altından çok sular aktı…
Zaman içinde sahtekârlıkları, yalanları, kumpasları ve dış bağlantıları dökülmeye başladı ortaya. Kaftancıoğlu gibi tipler ile işbirliği o zaman başladı. Marksistlerden, Ateistlerden, en önemlisi de CHP’den destek almaya başladılar. Eren Erdem gibi bazı CHP’liler, bizzat Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile bunlara destek verdiklerini açıkladı zaten.
Hem de ne destek!..
Bunların halk ve ülke düşmanı yayın organlarının önüne koşup, güvenlik güçlerine karşı etten duvarlar oluşturdular.
Boşuna demiyorum “Hepsi
FETÖ’severdi” diye!
FETÖ denilen örgüt, bu ülkeye ait milli yapılar ve isimlerle mücadele etti. Bunlarla değil. Muhsin Yazıcıoğlu’nu katletti, 15 Temmuz’da Erdoğan’ı öldürmek istedi. Ülke meselelerine milli bakmayan, gayrimilli düşünen yapılarla hiç işi olmadı ki!
İslam’ı kalkan olarak kullanıp Müslümanlara saldırdılar onlar. Milletin inançlarını istismar ederek, değerlerimizin üzerinde tepindiler.
Bugün de Pensilvanya’daki üslerinde efendilerine, yabancılara hizmet ediyorlar. İçerideki sözde muarızları ise, bu ülkeyi aynı çevrelere şikâyet ediyorlar. Kimse kimseyi kandırmaya kalkmasın. Siz, verdikleri mesajlara değil, attıkları adımlara bakın. Göreceksiniz ki aralarındaki sevgi bugün de devam ediyor…