ILGAZ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, yerel seçim kampanyası boyunca hep aynı sözleri tekrarlamıştı:
-Cumhurbaşkanı’nı halk seçtiği sürece, bu milletin şarkısıyla türküsüyle, tarihiyle kültürüyle, camisiyle mescidiyle, çarşısıyla pazarıyla ilgisi olmayan hiçbir isim seçilemez.
Haklı çıktı…
CHP ve MHP bir araya gelip, halkın değerleriyle ters düşmeyecek bir aday arayışı içine girdi. Bu arayış sonunda, Ekmeleddin İhsanoğlu ismi üzerinde uzlaşıldı. O’nun da milletin şarkısı ve türküsüyle, çarşısıyla pazarıyla ne kadar ilgili olduğu tartışmalı! Ama en azından kavgalı değil! İhsanoğlu’nun belki bir çekiciliği yok, ama Türkiye’deki seçmen çoğunluğuna itici gelmeyecek bir isim.
***
Numan Kurtulmuş’la, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini konuştuk…
“Geçmişte kapalı kapılar ardında belirleniyordu” dedi:
-Köşk’e çıkacak isimler, seçkinler tarafından seçiliyordu. Özal gibi isimlere de Cumhurbaşkanı seçilse bile adım attırılmıyordu.
Bir başka önemli noktaya daha dikkat çekti. “Cumhurbaşkanlığı makamının siyaset dışı görülmesinin” eski Türkiye’nin bir alışkanlığı olduğunu söyledi.
Kurtulmuş’a göre, Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi, Çankaya Köşkü’ne siyasi bir ağırlık da katacak. Köşk, siyasi bir makam haline gelecek. Anayasa’da sıralanan yetkileri de sonuna kadar kullanacak.
Ardından yapılacak bir anayasa değişikliğiyle Başkanlık Sistemi gelirse, taşlar iyice yerine oturmuş olacak.
***
CHP ve MHP’nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ise, Numan Kurtulmuş’un çizdiği bu tabloya oturmuyor.
Ayrıca, Kurtulmuş iddialı. Cumhurbaşkanlığı seçimini AK Parti’nin ilk turda kazanacağını iddia ediyor.
Bu durumda sorulması gereken soru şu:
-AK Parti, Ekmeleddin İhsanoğlu’na sıfır şans mı veriyor?
Kurtulmuş’un cevabı:
-Bugünkü şartlar altında öyle görünüyor.
Kurtulmuş, kimsenin milletin tercihlerine ipotek koymasının mümkün olmadığını belirtirken, siyasetin pratiklerinin olduğunu da söylüyor:
-O pratikler de bize AK Parti’nin çıkaracağı Cumhurbaşkanı adayının ilk turda seçilip, Çankaya Köşkü’ne çıkacağını gösteriyor.
***
Ülkenin diğer önemli gündem maddeleri de sonuçlanan 12 Eylül Davası ve Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz Davası sanıkları hakkında verdiği karar.
Bu kararlar, Türkiye’de darbelerin bir defa daha tartışılmasına yol açtı…
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise, konuya farklı bir pencere açtı. Türkiye’nin darbe geçmişinin sadece bu işe istekli generallerden kaynaklanmadığını söyledi. “Bu ülkedeki darbeler, sadece üç general istediği için yapılmadı” dedi:
-Hepsi, yurtdışından gelen desteklerle oluştu. Darbeci generaller de kullanılan isimler oldu.
Hemen ardından ekledi:
-Türkiye’deki bütün darbeler, dışarıdan onay alınarak yapıldı.
***
Geçmişte cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan dayatmalar ile darbelerin getirdiği ortak sonuç, vesayet müessesesi!
Kurtulmuş’a göre, AK Parti iktidarları döneminde pek çok vesayet yıkıldı. En önemlisi, devletin zihniyeti değişti. Şimdi sırada görünmez vesayetler kaldı.
Kurtulmuş, ayrıca “30 Mart’a kadar bir siyasi parti olan AK Parti’nin 30 Mart’tan sonra siyasi harekete dönüştüğü” görüşünde... Önümüzdeki dönemde de şartlar ne olursa olsun, Tayyip Erdoğan’ın hareketin lideri olmaya devam edeceğinin altını çiziyor. Böylece, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından ortaya çıkacak büyük değişime şimdiden dikkati çekiyor!