7 Haziran’da sandıktan belirsizlik çıktı. Şimdi Türkiye koalisyon modellerini konuşuyor. Genellikle de “Şu şununla bir araya gelmez, bu bununla olmaz” türünden yorumlar yapılıyor. Oysa siyasette “olmaz” diye bir şey yok!
Bunun örnekleri o kadar çok ki... AK Parti hükümetleri öncesinde 1999 seçiminin ardından da peş peşe “olmaz” denilenler oldu…
Sandıktan DSP birinci, MHP ikinci parti olarak çıktı. DSP birinciydi ama Meclis aritmetiği Devlet Bahçeli’ye de Başbakanlık yolunu açmıştı. Üstelik DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Bahçeli’den bizzat randevu alıp danışmanları Mümtazer Türköne ile Hüseyin Kocabıyık’ı, kendisine gönderdi. Onlar da Çiller’in mesajını iletti:
-Sizi Başbakan yapalım.
Bahçeli’den ise hiç beklenmeyen bir cevap geldi:
-Tansu Hanım biraz dinlensin.
Yetmedi, bitmedi; Bahçeli bu tavrını bizzat bana, AKŞAM’a yaptığı açıklamayla içine Necmettin Erbakan’ı da katarak kamuoyuna deklare etti:
-Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller biraz dinlensinler.
Dahası da var. FP ve DYP’yi oyun dışı bırakan Bahçeli, yine bana bir açıklama yaparak, DSP’ye zeytin dalı uzattı. “Yeni bir yüzyıla giriyorsak, yeni bir sayfa açalım” dedi.
Ardından devam etti:
-Bülent Ecevit, kişiliği açısından Türkiye’nin yetiştirdiği değerli bir siyaset ve devlet adamıdır. İlkeli dürüst bir insandır.
Bahçeli böylece;
1) Kendisine açılan Başbakanlık yolundan yürümek istemedi.
2) MHP’yi DSP’ye, Türkiye’yi de Ecevit’in Başbakanlığına mahkûm etti.
Normal şartlarda olmaması gerekirdi ama oldu.
* * *
Bu kadarla kalmadı…
DSP ile MHP’nin koalisyon görüşmeleri başlar başlamaz, Rahşan Ecevit DSP Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla bir açıklama yaptı. MHP’ye kurşun gibi göndermeler geldi:
*Gençleri silahlandırdılar.
*Sayısız can aldılar.
*Çetelerle kucaklaştılar.
MHP’ye açıktan ve kamuoyunun önünde hakaretler gönderildi. Ülkücüler rencide edildi.
Bu gelişmeler üzerine, Devlet Bahçeli yine AKŞAM Gazetesi’ne bir açıklama yaptı:
-Hükümetin kuruluşunun gerçekleşmesi, DSP’nin milliyetçi-ülkücü camiadan özür dilemesine bağlıdır.
Ama o özür gelmedi.
Tam tersine bir gelişme yaşandı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, eşine sahip çıktı. “Kaygılarını dile getirmek Rahşan Hanım’ın hakkıdır” dedi.
Üstüne üstlük, eşiyle aynı görüşleri paylaştığını farklı bir dille ortaya koydu:
-Ben, kaygılarımı daha örtülü bir üslupla da olsa Sayın Bahçeli ve arkadaşlarına iletmiştim.
Sonra ne olduğunu biliyorsunuz. Onca olan bitene rağmen, DSP-MHP ve ANAP Koalisyon Hükümeti kuruldu. Bülent Ecevit Başbakan, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz da Başbakan Yardımcısı oldu.
* * *
Bunları, bugün olanlara ve önümüzdeki günlerde olabileceklere ışık tutsun diye yazdım. Siyaset bu, her an her şey değişebilir!
Biliyorsunuz, Devlet Bahçeli bu seçimin ardından da bir açıklama yaptı. “AK Parti-HDP” koalisyonu, olmazsa da “AK Parti-CHP ve HDP” koalisyonu istedi. MHP’ye de muhalefet görevi biçti.
Ama yarın değişebilir. Çünkü daha düne kadar “ihanetle” suçladığı AK Parti ile bir başka “ihanet odağı” olarak gördüğü HDP’nin bir araya gelip Türkiye’yi yönetmesini istemesinin tutarlı bir tarafı yok.
Ayrıca, diğer partilerin söylemleri de değişti. CHP, seçim istemiyor, koalisyona arzulu görünüyor. Seçim öncesi “Onunla da olmaz, bununla da” diyen HDP artık “katkı sunmaktan” bahsediyor.
O yüzden bir değerlendirme yapmak için henüz erken. Biraz sabır; “ne olacak” sorusunun cevapları, TBMM Başkanı’nın seçimi öncesi oluşacak ittifaklarla birlikte gelmeye başlayacak.