Türkiye’de müzik yapmak, sanata hizmet etmekten öte popüler kültürün taleplerini karşılamaya dönüşeli uzun yıllar oldu.
Sektörün çarkıfeleği döndükçe kültürümüzle sentezlemeye çalıştığımız yeni akımlar aslında unutulmaması gereken birçok şeyi unutturdu bizlere.
Trend olalım, modaya uyalım, çağı yakalayalım derken bizim olanı bir kenara itip, özümüzden biraz uzaklaşmaya başladık sanki…
İşte tamda bunları düşünürken gencecik bir öğretmen çıktı karşıma.
Adı Emre Dayıoğlu…
Mesleği müzik öğretmenliği…
Misyonu gönüllü kültür neferi…
Ne mi yapıyor Emre öğretmen?
Mesai saatleri içerisinde bu ülkenin geleceği olan gençlerimize akıtıyor alın terini.
Zil çalıyor ve yollara koyuluyor bu güzel yürekli adam.
Atlıyor Toros’una, düşüyor yollara.
Köy köy, mezra mezra, karıl karış dolaşıyor memleketimin bereketli topraklarını.
Unutulmaya yüz tutmuş halk müziklerine köylerde karşılaştığı amcalarla, teyzelerle yeniden hayat vermeye, kültürümüzü yaşatmaya gayret gösteriyor.
Üç telli sazıyla gönlümüzün bam teline vuruyor Emre Dayıoğlu.
Bir müzik öğretmeninin kendine böylesine kutsal bir görevi vazife edinmesi, beni de sanat adına kendimce bir muhasebeye sevk etti açıkçası.
Bu hesaplaşmanın neticesinde endüstriyel müziğin içinde ne denli kaybolduğumuzu fark ettim.
Emre öğretmen vesilesiyle dersler çıkardım kendi adıma… Ödevler verdim kendime…
Bu yazı bir manada bir teşekkür yazısıdır aslında.
Kendim adına, sanat adına, kültürüm adına, milletim adına…
Var ol sen öğretmenim…
Kal sağlıcakla...
VE TAM 15 YIL GEÇMİŞ ARADAN...
Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin en değerli iş insanlarından biri olan Sakıp Sabancı’yı andık.
Dile kolay tam 15 yıl olmuş aramızdan ayrılalı.
İş dünyasının toplumun hemen her kesiminden kabul görmüş en renkli simalarındandı Sakıp Ağa.
Sevecenliği, alçakgönüllüğü, mizahi kişiliği ve elbette samimiyeti...
Ekonomiye ve istihdama önemli katkılar yapan holdinglerin patronu olmasından öte, hanemizin bir ferdi, içimizden biriydi adeta.
Gençlere örnekti. Öğütleyerek söylediği birçok söz, hayat adına alınması gereken çok önemli bir dersti.
O bu ülkenin yükselen yeni nesli için her zaman daha iyisini, daha güzelini isterdi.
Bu sebepten ki; Sakıp Ağa halkı, halkta Sakıp Ağa’sını çok sevdi...
Ve tam 15 yıl geçmiş aramızdan ayrılalı Sakıp Ağa.
Sevgisinden bir yudum bile eksilmemiş.
Huzurlarınızda hepimizin adına rahmet ve minnet ile anıyorum kendisini. Sevgiyle... Saygıyla...