Bu hafta emniyet teşkilatının en önemli birimlerinden Çevik Kuvvetimizin, şehit aileleriyle beraber moral bulmak ve birbirlerine destek olmak amaçlı her yıl düzenlemiş oldukları geleneksel iftar yemeğine katıldım.
Öncelikle vatanını seven bir insan sonrada bir polis kızı olarak orada bulunmak benim için tarifi imkansız duygularla doluydu…
Bu vesileyle İstanbul Emniyet Müdürümüz Mustafa Çalışkan ve Çevik Kuvvet Emniyet Müdürümüz Muharrem Yazgan’a çok teşekkür ediyorum.
Hepsi birbirinden pırıl pırıl gençlerin gözlerindeki o ateş, o vatan sevgisi ve o görev aşkını görmek, bunun yanı sıra her gün aynı sevgi ve özveriyle, belki de kelle koltukta görev başında olmaları takdire şayan doğrusu…
Hepsi başlı başına bizler ve aileleri için gurur kaynağı...
Geçirdiğimiz birkaç saatte beraber ettiğimiz toplu duaların yanısıra, şehitlerimizi tekrar anmak, acılı ailelerinin dilinden özlem dolu dökülen cümlelerle boğazlarımız düğüm düğüm birbirimize birazda olsa teselli olabilmek…
Her ne kadar ateş düştüğü yeri yakıyor dense de vatanını, insanını seven her duyarlı insanın içinin yanmaması mümkün mü?
Hakları ne yapsak ödenmez, ödenemez…
Kendilerinden geçmişler. Tek istedikleri şehitlerinin unutulmaması...
İki cümleyle sayın müdürümüz Muharrem Yazgan’ın duygularımıza tercüman olduğu gibi ‘Unutanın kanı kurusun’…
Bu kıymetli ailelerin gönül ister ki anaları kızları eşleri evlerinde en iyi şartlarda otursunlar…
Gönül ister ki varsa geride bıraktıkları çocukları en iyi okullarda okutulsunlar…
Gönül ister ki tüm aileler kendilerine ait birer eve sahip olsunlar...
O aileler en büyük bedeli canlarını toprağa koyarak ödemişler,
Bir de hayatın diğer zorluklarıyla uğraşıyor olmalarını hiçbirimiz vicdanımıza sığdırmamalıyız…
Ben devlet büyüklerimden ve yetkililerden bunu diler, bunu isterim…
NİHAYET O MÜJDELİ HABER GELDİ
Yurtdışına çıkanlar bilirler…
Birçok şehrin en belirgin özelliği, bazen ucu bucağı olmayan parklardır…
Üzerlerine yayılmış insanların piknik yaptığı yeşil alanlar…
Bu alanlara kurulan açık hava sinemaları…
Buram buram ağaç kokusu…
Hele öyle yerler var ki mesela Central Park filmlere dahi konu olmuştur…
O vakit hemen aklınıza gelir,
Keşke bizim şehirlerimizde de özellikle İstanbul, Ankara gibi insan trafiğinin ve stresinin bol olduğu yerlerde böyle yayılacağımız alanlarımız, çocuklarımızla vakit geçirebileceğimiz, aktivitelerin de olduğu devasa parklarımız olsa…
Derken derken ve nihayet o müjdeli haber geldi…
3. havalimanı bittiğinde Atatürk Havalimanı’nın tamamen yeşillendirilmesi ve adeta dünyadaki devasa parklarla yarışabilecek bir alan haline getirilecek olması şahane bir haber…
Böyle güzel haberlerin çoğalması dileğiyle...
Unutmayalım ki yeryüzünde ormanlar var olduğu sürece çöllerin güzelliğinden bahsedebiliriz.