Avrupa’nın çoğunluğu 22 Ocak tarihinde Avrupa Merkez Bankası’nın yapacağı toplantıdan ne tür önlemelerin çıkacağı veya çıkamayacağını bekliyor. Ama bu arada Avrupa Merkez Bankası da toplantıdan üç gün sonra 25 Ocak tarihinde Yunanistan’da yapılacak genel seçimleri beklemekte. Çünkü az bir farkla da olsa aşırı sol Syriza Partisi, lideri Tsipras önderliğinde seçimde en çok oy alan parti olabilir. Bu durumda da AB, IMFve Dünya Bankası tarafından desteklenen ve çoklukla Merkel tarafından yönlendirilen şu andaki politikalardan vazgeçmek, hatta işler karışırsa Euro sisteminden çıkmak gibi konular gündeme gelebilir. Neler olabileceğini tahmin etmek zor ama biz Kent Üniversitesi öğretim üyesi N. Loizides ve Belfast Queens Üniversitesi öğretim üyesi I.Kovras tarafından yazılan ve Yunanistan seçim sistemindeki sorunlara işaret eden bir yazıyı aşağıda özetleyeceğiz.
Bir kural işleri karıştırıyor
Bu seferki Yunanistan seçimleri ekonomi politikası açısından içerebileceği olası sonuçlar nedeni ile önemli. Yunanistan aslında polarize olmaya kutuplaşmaya çok sevdalı bir ülke değil. Koalisyon hükümetleri de işbaşına gelse de çok seçim yapılmasını istemiyorlar. Ancak seçim sistemlerindeki bir kural işleri karıştırabiliyor. 300 koltuklu Parlamento’nun altıda biri olan 50 koltuk oyların çoğunluğunu elde eden partiye otomatik olarak veriliyor. Bu en çok oy alan partinin yere sağlam basan bir hükümet kurmasına yardım etmek için getirilmiş eski bir kural. Bu kural sayesinde en çok oyu alan parti çoğunluk olmasa da koalisyonda da duruma hakim olmayı garantiliyor. Yunanistan nerede ise 1974 sonrasındaki tüm dönemde hep tek parti hükümetleri tarafından yönetilmiş, ama iki parti arasındaki rekabet hep iş başına gelecek olanların bu elli parlamenterlik bonusun peşine düşüp vaatleri abartması ve bütçe açıklarını dev hale getirmesi ile sonuçlanmış.
Sistem global krizde de farklı bir sorun yaratmış. Seçim sonrasında da birçok parti mensubu partilerinden istifa ederek dengeleri bozmuşlar. Bir araştırmaya göre global kriz ortamındaki 2010-2012 arasında Yunanistan’da tam 75 parlamenter parti değiştirmiş. Örneğin bu dönemde İspanya’da ve Portekiz’de hiç parti değiştiren olmamış, İrlanda’da da sadece sekiz kişi parti değiştirmiş.
Yeni bir reform gerekiyor
Bu elli parlamenterli bonus koalisyona verilmiyor, sadece parti alabiliyor, bu nedenle de Yunanistan’da 2012 seçimi öncesinde hakim iki parti Pasok ve Yeni Demokrasi 2012 bütçesinde oyların taraf değiştirebileceği seçim bölgelerinde dev bütçe değişikliği vaatleri yapmışlar. Böylece çok oy ve takipçisi olan parlamenter adaylarının bölgeleri en çok seçim rüşveti vaadi alanlar olmuş. Örneğin ocak ayındaki genel seçim 2009 krizinden bu yana dördüncü seçim olacak. İş başındaki Samaras yönetiminin şu andaki rakibi Syriza partisi bu seçim gündeme gelemeden evvel, daha oransal bir seçim sistemini desteklerken, şimdi anketlerde biraz üstünlük sağlayınca da bonus peşine düşüp seçim sistemi reformu talebinden vazgeçmiş.
Seçim ve sonrası ne olur, şu anda bilinmiyor ama ortalık sakinleştikten sonra Yunanistan’da yeni bir seçim sistemi reformu gerekiyor!