Ukrayna geçtiğimiz aylarda Avrupa Birliği ile uzlaşma ve ileride birleşme alternatifi ile, Batı'dan uzaklaşıp Rusya'ya daha yakınlaşmak, Rusya'dan finansman almak ve hatta Belarus ve Kazakistan gibi Rusya ile Ortak Gümrük Birliği yapmak alternatifi arasında tercih yapmak zorunda kaldı. 1917 yılından 1991 yılına kadar Sovyetler Birliği'nin içinde bulunan bir ülkede siyaseten uzlaşma ile kopmak ve farklı tercihler yapmak kolay şey değil!
Çok sayıda insan öldü, ama sonunda gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Ukrayna'yı Rusya'ya doğru götürmek isteyen Başkanın maaşı ile yapılamayacak ebatta malikaneleri, golf sahaları ve yatları, çok sayıda insan öldükten sonra kaçmasının ardından ortaya çıkınca, Batı ve IMF devreye girdi. Bu sefer de Ukrayna ekonomisinin ancak 30 milyar doları aşan bir yardımın bulunması ile yere sağlam basabileceği ortaya çıktı. Rusya ise daha evvel Ukrayna'ya verdiği 15 milyar dolarlık nakit yardımın ilk bölümünü aktarmıştı. Şimdi ise de geri almaya çalışıyor.
Bu karambolde Ukrayna'nın parası grivna da hızla değer kaybetti. Ülke Rusya'dan bağımsızlığını elde ettiği 1991 yılından birkaç yıl sonra tedavüle kendi parasını çıkarmıştı. Ülkede önce sabit kur sistemine geçilmiş ve bir dolar 1.76 birim Grivna (Ukrayna parası) olarak belirlenmiş, 2005-2008 arasında ise 5 grivna bir dolar kuruna geçilmişti. 2008 sonrasında ise bağımsız para politikası yapabilmek için Ukrayna parası dalgalı kur sistemine geçti. Ülke parası 2008 yılında yüzde 38 değer kaybetti ve 2008 sonunda bir dolar 8 grivna değerine düştü. Son krizin hızlandığı 7 Şubat 2014 tarihinde ülkenin Merkez Bankası IMF ile anlaşabilmek için ülke parasını dalgalı kur ortamında tamamen serbest bıraktı. Kur aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi dolar başına 9.2 civarına doğru geriledi.
Eğer Rusya, Ukrayna'da Batı'nın ön plana geçmesine izin verirse, hem önemli bir eski ortağı kaybedecek, hem de Kırım'ı geri alma konusundaki arzusunu şimdilik dondurmak zorunda kalacak. Ukrayna vatandaşlarının yüzde 17 kadarı Rus. Ukrayna'nın ihracatının yüzde 25 kadarı ve ithalatının yüzde 35 kadarı Rusya'dan.
Bu arada Rus parası da son bir yılda dolar karşısında önemli boyutta değer kaybetmiş bulunuyor. Rus parası Ruble 19 Şubat 2014 tarihinde dolar başına 30.1 Ruble'den dolar başına 35.7 Ruble'ye geldi. Bu kabaca yüzde 19 devalüasyon demek. Ancak Rusya ile imam nikahlı olmak da zor iş.
Sıra Nazarbayev'e gelebilir
Kazakistan da Rusya ile imam nikahlı olan bir ülke, vatandaşların yüzde 23 kadarı da Rus. Kazakistan da Sovyetler'den kopan ama, geçmişte hiç bağımsız ülke olamamış, ancak 1991 sonrasında zaman içinde ilk defa bağımsız hale gelmiş bir ülke idi. İhracatının yüzde 19 ve ithalatının yüzde 28 kadarı Çin ile. Ama ekonomik ilişkilerinin çoğu Rusya ile. Rus parası değer kaybedince, Kazakistan da parasını devalüe etmek zorunda kaldı. 11 Şubat'ta Kazakistan Merkez Bankası tek bir günde parası Tenge'nin dolara karşı değerini 155 düzeyinden dolara karşı 185 Tenge değerine indirdi. Ülke parası da dolar, euro ve Ruble'ye endeksli oldu. Bu da bir günde yüzde 19 devalüsyon demekti! Bunu yapmasa idi Rusya ve Çin'den ithalatı çok daha artacak ve yükselen cari denge açığı ortaya çıkacaktı. Tabii paranın değeri düşünce de Kazakistan'da içeride zorlanan vatandaşlar isyan ederek Almaata sokaklarına döküldü. 73 yaşına gelmiş olan Nazarbayev'in koltuğu da sallanmaya başlıyor gibi!