ABD’de Jackson Hole’den gelen haberler karışık. Ancak bizim Mayıs 2013 tarihinde Bernanke konuşmasından sonra yaptığımız gibi saçmalayıp paniklememizi gerektiren şeyler pek söylenmedi.
FED Başkanı Yellen’in konuşmasını Financial Times aşağıdaki kısa ifade ile özetlemiş.
”İşgücü piyasasındaki iyileşmeler önceden tahmin edilenden daha hızlı olmaya devam ederse “federal funds rate” denen kısa vadeli politika faizinde hedef para politikası komitesinin düşündüğünden daha önce yükseltilebilir!”
Yellen çok teknik bir konuşma yaparak para politikasını konuşmuyormuş, emek piyasasını konuşuyormuş gibi takılmış olsa da söylediklerinden birçok yorum ortalığa dökülebilir. Söyledikleri faizlerin ne zaman yükseleceği konusunda belirsizliği azaltmadı ama faizlerin şu anda düşünülenden önce bile artmasının mümkün olduğunun altını çizerek kapıyı açık bıraktı.
Konuşması daha önceki seferlerde ekonominin canlandırılması için neler yapılması gerektiğine fokus etmiş olan Yellen, bu sefer konuşmasını değiştirdi ve faizlerin ne zaman yükseltilmesi gerekeceği konusunda da vurgulama yaptı.
Birçok part time çalışan olduğunu ve bunların ne zaman full time işlere geçebileceği konusuna değinen Yellen ekonomi canlandıkça daha fazla hizmet sektörü işi ortaya çıkmasının bu sektör çok fazla part time işçi kullanan bir sektör olduğundan full time çalışmaya olanağın yavaş sağlanmasının normal olduğunun altını cizdi. Ayrıca kriz ortamında ücretleri kısamayan birçok firmanın şu anda ücretleri artırmak için bir gerek görmedikleri tezini de vurguladı. Yellen ayrıca epey uzun zamandır ücretler ile prodüktivite arasındaki bağın kopmuş olduğunu da söyledi. Yani hâlâ gidişata bakılması gerektiği tezi iyice gündeme oturdu, tahmin yapmak daha da zorlaştı. Ama Yellen nihayette emeğin düşük oranda kullanıldığı bir dönemde olma durumunun devam ettiğini, bu nedenle de faizlerin yükselmesinin derhal gündeme gelemeyeceğinin altını da çizdi.
Ondan sonra konuşan Draghi ise euro bölgesinin yapısal sorunlarını vurgulayan bir konuşma yaptı. Draghi daha yüksek istihdamın gerçekleşmesi hem para politikası hem maliye politikası (yani kamu harcamalarında artış), hem de ulusal ve birlik çapında yapısal reform yapılması gerektiğini gündeme getirdi. Bilindiği gibi euro bölgesinde federal bir bütçe yok, ulusal bütçeler var.
Bu Draghi’nin kamu harcaması artışı ve vergi indirimi konusunda konuşması ilk defa vurgu yapması oldu. Geçmişte Draghi’nin maliye politikasından destek talebinde bulunmamıştı. Ama Avrupa^da bunu rahatça yapabilecek olan tek ülke de Almanya. O da pek niyetli değil!
Değerlendirmemizi şöyle bir kere daha tekrar edelim. ABD’de henüz faizlerin arttırılması için bir gerek ortada yok. Zaman içinde olabilir.
Avrupa’ya dönülürse de Avrupa’da para politikasına ek olarak , hem maliye politikası hem de yapısal reform gereği acil bir gereksinme !
Ama bizim şu anda panik yapmamız da gerekmiyor!