Merkez Bankası ekim ayında imalat sanayiinde kapasite kullanımının hafifçe yükseldiğini açıkladı. Eylül ayında yüzde 74 seviyesinde olan oran ekim ayında yüzde 74.9 seviyesine yükseldi. Bu yükselişte bir miktar mevsimsel faktörlerin etkisi söz konusu. Mevsimsel düzeltilmiş kapasite kullanımı ise geçen ayki yüzde 72.8 seviyesinden 73.1'e yükseldi. Ancak geçen yılın ekim ayında yüzde 77 olan kapasite kullanımıyla karşılaştırıldığında iki puandan fazla bir düşüşün söz konusu olduğunu görüyoruz.
YÜKSELİŞ OLUMLU GELİŞME
Yılın son çeyreğindeki ekonomik aktiviteye ilişkin öncü bir gösterge olması açısından imalat sanayii kapasite kullanımındaki gelişme önemli idi. Yılın başından bu yana düşmekte olan kapasite kullanımında düşüşün sona ermesi ve hafif de olsa yükselmesi olumlu bir gelişme. Ancak bu yükseliş yeterli bir toparlanma seviyesinden uzak. Aşağıdaki grafikte kapasite kullanımı oranı ile iki ay geriden açıklanan sanayi üretim endeksi arasındaki paralellik gösteriliyor. Her iki veri de mevsimselliğe göre düzeltildiğinden aylık dalgalanmalar da önem taşıyor.
Grafikte de görüldüğü üzere, kapasite kullanımı oranı uzun dönem ortalaması olan yüzde 75-76 aralığının bir hayli altında. Bunu aslında bir yandan imalat sanayiinde yıllık bazda artış değil azalma olduğunun bir sinyali olarak da algılamak mümkün. Nitekim, kapasite kullanım oranları ve dış ticaret verilerini kullanarak yaptığımız projeksiyonlarda eylül ve ekim aylarında sanayi üretiminde yüzde 3 ile 5 arasında bir daralma hesaplıyoruz. Bu daralmada şüphesiz baz etkisi önemli rol oynuyor.
Dikkat edilirse mevsimsel düzeltilmiş sanayi üretim endeksi aşağı yukarı bir yıldır aynı seviyelerde dalgalanıyor. Bu nedenle, ekim ayında kapasite kullanımında görülen artış olumlu olmasına rağmen, henüz yeterli seviyede değil. Tabii ki yılın geri kalan iki ayında bu artışın devam edip etmeyeceği daha da önemli hale geldi.
MERKEZ SÜRPRİZ YAPABİLİR
Bugünkü tempoda, sanayi sektöründen kaynaklanan ve ekonominin geneline yansıyan yavaş tempolu büyüme yılın son çeyreğinde yıllık bazda daralmaya yol açabilir. Ancak bu zaten iç talebi dizginleyerek cari denge açığını kontrol altına almak isteyen Merkez Bankası'nın bilinçli bir tercihi idi. Son dönemdeki politika adımları ile şimdi bu dönemin yavaş yavaş atlatılması hedefleniyor. Eğer bu senaryo gerçekleşirse, baz etkisinden kaynaklanan hafif bir daralma periyodunun ardından yeniden büyüme temposunda canlanma görebiliriz. Zaten Merkez Bankası'nın son dönemde yaptığı para politikasıyla ilgili açıklamalarda iç talepte ve kredi artışında yavaş bir seyrin beklentiler doğrultusunda olduğuna vurgu yapılmış, ekonomik faaliyette de ihracat sayesinde ılımlı bir temponun korunacağı öngörüsü piyasa ile paylaşılmıştı.
Eğer ekonomideki yavaşlama Merkez Bankası'nın beklentisinden daha uzun sürecek olursa, para politikasında sürpriz adımlar atılabilir.