Dün Japonya’nın son dönemde yaşadıklarını özetlemeye başlamıştık. Bugün Japonya’ya devam ediyoruz.
Geçtiğimiz Cuma günü (29 Temmuz ) Japon Merkez Bankası kamu bonosu almak ve de faiz düşürmekten vaz geçti. Bu birçok parasal ekonomi uzmanı tarafından Merkez Bankasının para politikasının limitine geldiği şeklinde yorumlandı. Cuma günü bir toplantıda Merkez Bankası Başkanı Eylül ayında bir toplantı yaparak durumu özetleyeceklerini söyledi ve : “Herşeyin iyi gittiğini de söyleyemem, her şeyin kötü gittiğini de !” diyerek şahsi hissiyatını açıkladı.
2013 yılında Başbakan Abe tarafından açıklanan, enflasyonu yüzde 2 düzeyine getirmek hedefine ulaşılamamıştı. Ama Merkez Bankası kamu bonolarının üçte birini elinde tutuyordu, ve de Mayıs ayında Merkez Bankası bilançosu GSYİH sayısının nerede ise yüzde 85 kadarına ulaşmıştı. Başkan Kuroda Merkez Bankası yönetiminden sekiz meslektaşı ile beraber durumu analiz edeceklerini ve de enflasyonu yüzde 2 düzeyine getirmek için başka ne yapabileceklerini de yakında açıklayacaklarını da belirtti.
Bu arada Başbakan Shinzo Abe de bir haftada ikinci defa yatırımcıların kafalarını karıştırıyordu. İlan edilen 274 milyar dolarlık “stimulus package” çok büyük bir rakamdı ama, Abe aslında sadece 75 milyar dolarlık bir yeni harcama planlıyordu.
Bu arada bir önceki ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin Tokyo’ya gelmesi de piyasaları heyecanlaştırmıştı. Acaba “Helicopter Money“ mi geliyor deniyordu.
Ama Abe gerçek bir politikacı! Halkın desteğini nasıl alacağını biliyor. Zaten uzun zamandan beri 70 yıl önce savaşı kazanan ABD’nin Japonlara empoze ettiği Anayasa’yı değiştireceğini de vaad etmişti. Japonya kendi anayasasını yapmalı idi. Bu enflasyonu yüzde 2 düzeyine çıkartmaktan daha önemli diye konuşuyordu. Ayrıca da bir kamu harcaması paketi ile ülkenin 22 milyon düşük gelirli vatandaşına da, insan başına 147 dolar bağış yapmayı da gündeme getiriyordu. Diğer taraftan da ülkenin güneyinde Nisan ayındaki son depremde eveleri tahrip olan vatandaşların evlerini de devlet yapacaktı. 2016 ilk çeyreğinde yüzde 1.9 büyüyen Japonya ikinci çeyrekte ancak yüzde 0.1 büyüyebilecekti. Nisan 2017 için planlanan satış vergisi artışı da yapılamayacaktı.
İlginçtir aslında Japonya Dünyanın en çok borcu olan ülkesi. Ama diğer taraftan da kamu borcu bonolarının üçte biri de Merkez bankasının elinde.
Abe seçim kazanıyor ama ülke deflasyondan çıkmış olsa da bir hızlanıyor, bir yavaşlıyor. Japonya nereye gidiyor şu anda pek bilinmiyor!