Yatırımcılar iki ayrı tür yorum hatasını yapmasalar iyi olur. Bilindiği gibi bu hafta ABD’de önce istihdam konusunda iyi haberler ama sonra da daha zayıf ekonomik veriler açıklandı. Diğer taraftan da Avrupa’da euro bölgesi uzun zaman sonra resesyondan çıktı ve 2013 yılı ikinci çeyreğinde çok zayıf da olsa pozitif büyüme yaşadı.
Normalde Batı’dan iyi haberler ülkemizde de sevinç ve rahatlama yaratır. Ama ABD konusunda iyi haberi kötü haber olarak yorumlamaya, FED’in para miktarını kısacağı düşüncesiyle bir kere abone olundu, bu inanç saçma ama yaygın. Hem bizde hem de yurtdışında bu inanç kuvvetli. Halbuki hem FED hem AB Merkez Bankası hem de İngiltere Merkez Bankası daha uzun zaman faizler düşük kalacak şeklinde açıklamaları birden fazla kere yaptılar. Bu nedenle kimse en az bir yıl dramatik likidite azaltma yapmayacak ve faizler de çok yükselmeyecek, dolar da çok değerlenmeyecek. Bu tür yanlış yorum birinci saçma.
HARCAMALAR 3 YILDIR AZALIYOR
İkincisi Avrupa’dan bir “gıdım” iyi haber gelmesi müthiş bir toparlanma gerçekleşiyor yorumuna yol açtı. Bu da çok yanlış bir yorum. Avrupa bana sorulursa daha iki yıl sürünür. Kimse örneğin Güney Kıbrıs’ın 2013 ikinci çeyreğinde yüzde 5,2 daraldığını, Yunanistan’ın da 4,2 daralma yaşadığını izlemiyor. Bu ülkeler küçük diye düşünenler olabilir ama isterseniz Hollanda’ya bakalım. Hollanda Almanya, Fransa, İtalya gibi Avrupa’nın en büyük ekonomilerinden biri. Hollanda ne vaziyette?
Hollanda’da hane halkı harcamaları tam üç yıldır azalmakta. 2013 ikinci çeyreğinde de hane halkı harcamaları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.4 daralmış. Hollanda hane halkının harcamalarının daralması nedeniyle ikinci çeyrekte de eksi yüzde 0.2 reel büyüme yani daralma yaşamış.
Hollanda’nın ihracatı fena gitmiyor ama içerideki tüketiciler iki nedenle kötü durumda. Birincisi konut fiyatları hızla düşmekte. İkincisi işsizlik yüzde 7 oranının üstünde ve yükselmekte. Çünkü hükümet sürekli kemer sıkma önlemeleri almakta. Son üç ayda ise şirket iflasları rekor düzeye yükselmiş bulunuyor.
BOŞ TEZLERE ABONE OLMAYIN
Hollanda vatandaşları durumu şöyle özetliyorlar. “Kamunun çocuk parası ödemeleri sürekli kısılırken, konut kredisi ödemeniz nedeniyle verilen vergi indirimleri sürekli azaltılırken, işinizden atılıp atılmayacağınız belirsizken, eski kanepeniz yırtık da olsa yenisini almaz kullanmaya devam edersiniz, tatile gitmezsiniz ve otomobili de yenilemezsiniz!”
Aslında Hollanda’nın temel sorunu da aslında konut sektöründen kaynaklanıyor. Konut fiyatları 2008 öncesinde aynen İspanya’da olduğu gibi inanılmaz boyutta artmıştı. Bu nedenle Hollanda vatandaşları belki de Avrupa’nın en yüksek konut ipotek borcuna sahip insanlar. Konut ipoteği faizleri de vergiden tamamen düşülmekte idi. Şimdi bütçe açığını yüzde 3 düzeyine düşürme çabası içinde bu destekler kalkınca zaten gelir vergisi yüksek olan bu ülkede konut borcu olanların yüzde 30 kadarının kredi borçları evlerinin değerinden daha da düşük hale geldi. Çünkü 2008 krizinden bu yana konut fiyatları yüzde 21 düşmüş bulunuyor. Tabii bu arada devlet sağlık destekleriyle de oynamaya başlamış bulunuyor. Dolayısıyla aileler gerçekten büyük belirsizlik içinde ve kemerleri sıkma çabasında. Bu da Hollanda’nın en az birkaç yılda daha teklemesi demek.
Siz siz olun “FED likiditeyi azaltır” ve “Avrupa da uçar gider” tezlerine abone olmayın.