Biz tuhaf bir toplumuz. İhracatçıların başında ülkemizin en büyük ayakkabı ithalatçılarından biri vardır. İhracatçılarımızın bir başkası ise aslında hayatını hamburger büfesinden kazanır. İhracatçıların eski yöneticisi de ihracat yapamadığından arkadaşının şirketinden ihracatçıların yönetimine için seçilmişti, şimdi de inşaatçı oldu. Son dönemde ihracatçıların bir diğeri döviz kurları kıpır kıpırken yüzde 20-25 devalüasyon gerekir diye ortaya dökülmüştü. Hem de zatın Başkanı, kur 1.7-1.8 arasında uygundur derken.
Tabii bir de ekonomi yorumcuları konusu var. Ekonomi yazarlarımızdan biri, aslında dostumdur, hoş adamdır, Abimdir ama olmaması gerektiği kadar iddialıdır. Hatırlıyor mu bilemiyorum ama 1990 yılında Rüştü Saracoğlu Para Programı denen ve Merkez Bankası bilançosunun yapısının düzelmesini sağlamak üzere düşünülmüş planları ilan ederken, tutmuş gözlerimi fal taşı gibi açan bir yaklaşımla, köşesinde, Merkez Bankası'nın yarattığı parayı bilançonun aktifine yazmıştı. Kendisi için para aktifte ya, Merkez Bankası için de böyle olması gerektiğini düşünüyordu. Halbuki bütün finansal varlıklar onu çıkartanın bilançosunda pasifte yer alır. Para da Merkez Bankası bilançosunda pasiftedir.
Bu dostumuz bu günlerde ise Merkez Bankası ve döviz rezervleri konusunda iddiasını arttırdı. Buyurmuş: Bu ateşe rezerv dayanmaz! Buyurun bakalım cenaze namazına! Merkez Bankası'nın döviz rezervi satarak kuru stabilize edemeyeceğini söylüyor üstat!
Zaten birkaç gün evvel kendisi sabah sabah televizyondaydı. Merkez Bankası'nın döviz rezervi 85 milyar dolardır demişti, gene sandalyeden düşüyordum. Bir tarafım kırılacak abi, yapma böyle şeyler, bedenim kaldırmaz, yaşım ilerledi. Nasıl unutursun o günkü verilerle, nerede ise 5.6 milyar dolarlık aslan gibi altınımızı? Bugün o altın 1624 dolardan değerlendirilerek 6.06 milyar dolar (sürekli yeniden değerlenerek bilançoya konduğu için tabii). Altınlarımızı nasıl unutursun canım Abicim?
Bu sefer de yeni bir icat çıkarmışsın be abi! Brüt döviz rezervi kavramına takmışsın. Merkez Bankası'nın döviz rezervi 85.6 milyar dolar diyorlar diyorsun. Yok 'Babo', altın da var, brüt rezerv kavramı eskidendi. Altını da ekleyeceksin. Bilkentli Muhalif Usta brüt kelimesine takmıştı. Hani Herald Tribune gazetesine 2003 yılında ideolojik ABD'li arkadaşı ile 'Arjantin'den sonra batacak ülke Türkiye'dir!' diye makale yazan vatanperver Türk bilim adamı var ya, o bu! Net, brüt karıştırıp duruyordu on yıl evvel, vazgeçti şimdi! Bazı küçük hesapların bloke olmasını kulağına fısıldamışlardı ya!
Şimdi tekrar işimize dönelim bizim dost abimiz! Yavaş yavaş geçmişte aldığın muhasebe derslerini hatırladın. İyi gidiyorsun. Merkez Bankası'nın bilançosunda aktifte döviz rezervi var, ama pasifte de döviz yükümlülükleri var dedin. Bravo bu bir ilk, vallahi ilerleme kaydediyoruz. Dolayısı ile nete bakmamız gerekli değil mi?
Peki de sence bu döviz yükümlülükleri kime borç? Soros'a mı? Hedge fonlarına mı, sıcak paracılara mı? Dış yükümlülükler, 30/9/ 2011 tarihli haftalık basın bilançosunda 23.0 milyar TL, bunlar Merkez Bankası'nda mevduat açan yurt dışı yerleşiklerin paracıkları! Dışa yükümlülük ama çoğu bizim çocukların parası. Dövizleri alıp kaçmazlar, iyi çocuklardır onlar. Sonra da içe döviz yükümlülükleri var, onlar da 54.87 milyar TL. Bunları da 1.84975 alış satış bölü iki kuru ile dövize çevireceksin. Bunların 7.3 milyar TL kadarı Hazine'nin yani kamunun Merkez Bankası'nda tuttuğu döviz hesapları. Yani devlete ait. Bir de bankaların döviz mevduat karşılıkları var, 47.55 milyar TL! Bu bankacılar da vatan haini değildir. Onlar da paralarla kaçmazlar.
Yani zatınızın tabiri ile 'el kesesinden hovardalık' yapılmıyor!
Bu arada köşeye rezerv yazısı patlattığınızda 30.09.2011 verileri de ilan edilmişti. Bunları ıskalamışsınız. Toplam döviz rezervi 93.6 milyar dolardı.
Kaldı ki bu arada Merkez Bankası rezervlerden ocak ayından bu yana 10.4 milyar dolar dış borç da ödemişti. Sadece ağustos ve eylül ayında da 2.2 milyar dolarlık borç servisi yapmıştı.
Sonuçta abicim, uçma, Merkez Bankası'nın döviz rezervleri 30.9.2011 tarihinde 93.6 milyar dolar, sen sen ol, 85'e indirme! Bu yazının niyetini anladığımı da söyleyemem!