Erdoğan Ağabey kendisiyle tanıştığım 1980’li yılların başından bugüne kadar bana ülkemizde “iyimser ekonomist olmanın” toplum açısından bakılırsa “kötümser ekonomist” olmaktan daha faydalı olduğunu öğretmiş bir iktisatçıdır.
77 yaşında vefat eden Erdoğan Alkin diğer taraftan iyi bir iktisatçının ‘teoriyi iyi bilmek kadar uygulamayı da sıkı takip etmesi gerektiğini’ ve ‘özel sektörde görev almanın da devlette görev almak kadar kutsal olduğunu’ kendisinden daha genç iktisatçılara sık sık anlatmış bir kimsedir. Ayrıca da insan seven, başta öğrencileri olmak üzere her yardım isteyene el uzatan ‘şeker gibi’ bir insandı!
SAĞ OLSA NE DERDİ?
Şişli Terakki Lisesi sonrasında 1959 yılında İ.Ü.İktisat Fakültesi’ni bitirmiş, kendi okuluna asistan olmuş, 1963 yılında OECD Bursu ile Hollanda’da iktisadi planlama eğitimi almış ve 1967 yılında doçent ve 1973 yılında profesör olmuş olan Erdoğan Hoca, iki çocuğunu da iktisatçı olarak yetiştirmiş olması ve en az İstanbul İktisat Fakültesi’ndeki katkıları kadar, medyada yorumcu ve çeşitli kurumlarda danışman olarak yaptığı katkılarla da ülkemizin en çok tanınan ve analizlerine en çok güvenilen birkaç iktisatçısından biri idi. Cenazesi bugün Teşvikiye Camii’nden kaldırılacak.
***
Erdoğan Hoca bugün sağ olsa ekonomik gidişat açısından özetle neler derdi?
Tüm dünyayı da en az Türkiye kadar takip ettiği için ABD’de 2012 dördüncü çeyrek büyüme sayısının dün yüzde 0.1 büyümeden yüzde 0.4 büyümeye revize edilmesini vurgular ve ABD’nin Sandy Fırtınası ve Bütçe ve Kamu Borcu konusundaki kavgalara rağmen artık krizden tamamen çıkmaya çok yakın olduğunu, ABD’nin 14 çeyrektir yüzde 2 civarında pozitif büyümesinin de tüm dünya ve de Türkiye için iyi olduğunu söylerdi.
NUR İÇİNDE YAT ‘HOCAM’
Son 10 günün temel gündem maddesini oluşturan G.Kıbrıs çöküşünün cari denge açığı ve döviz kuruyla alakası olmadığının da altını çizerek belirtirdi. Güney Kıbrıs’ta bankaların ülkenin 20 milyar euroluk GSYİH sayısının nerede ise dört misli mevduat aldığını ama aşırı kredi verme ve mevduatları Yunanistan’ın batık kamu ve banka menkul kıymetlerine yatıran banka yöneticilerinin ve gidişatı frenlemeyen siyasetçilerin G.Kıbrıs’ı bankacılık balonuyla batırdıklarının altını çizerdi. G.Kıbrıs’ta cari denge açığının 2 milyar eurodan az, banka batıklarının ise bu 2 milyarın 25 misli kadar olduğunu gündeme getirirdi.
Ayrıca ülkemizin ratinginin S&P tarafından nihayet yatırım düzeyinin bir altına yükseltilmesi olgusundan ne kadar memnun olduğunu da heyecanla vurgulardı. Kötümserlik satanlara da ülkenin, kamu maliyesi ve borç stoku, banka sektörü güçlülüğü, döviz rezervi, enflasyon ve faiz düzeyi olarak tarihsel en düşük düzeyde bulunduğunu hatırlatır ama cari denge sorununu çözmek için ülkenin tasarruf düzeyini artırmamız gerektiğini, eğitimin ve üretimde verimlilik konusunun önemini gündemde tutardı. Siyasetin de kavga ve gürültüden kurtarılması gerektiğini tekrar tekrar gündeme getirirdi.
Ben şahsen Erdoğan Hoca’yı her zaman hatırlayacak ve onun öğrettiklerinin çoğunu da kendi yaşamımda uygulamaya gayret ve devam edeceğim. Nur içinde yat “Hocam”!