Bir yanda global ekonomik durgunluğa rağmen ülkede zayıflayan iç talep nedeni ile diğer yanda da döviz kurlarındaki gelişmelerin etkisiyle cari açıktaki düzelme duraklamadan devam ediyor. Ekim ayında cari açık geçen yıl ayni aydaki 3.3 milyar dolar seviyesinden 2.1 milyar dolara gerilerken ilk on aylık cari açık da 33.1 milyar dolara ulaştı. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 52.4 milyar dolar olmuştu. Geçen yıl 65 milyar dolarla GSYH’nın yüzde 7.3’üne ulaşan cari açığın bu yıl 40 milyar doların da altına inerek GSYH’nın yüzde 5’i civarında gerçekleşmesi beklenebilir.
Ödemeler dengesi tablosunun detaylarına baktığımızda, ekim ayında ihracatın daha önce açıklanan dış ticaret verilerine paralel olarak yüzde 6.2 oranında arttığını, buna karşılık ithalatın yüzde 2.2 oranında azaldığını görüyoruz. Böylece dış ticaret dengesinde yüzde 21’lik bir toparlanma söz konusu olmuş. Aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere, hizmet gelirlerinde ve cari transferlerde kayda değer bir değişim yok.
Finansman tarafında ise cari açığın büyük oranda portföy yatırımları ve bankaların (mevduat dahil) net borçlanmasıyla karşılandığını görüyoruz. Net doğrudan yatırım girişleri geçen yıla göre neredeyse yarı yarıya azalarak 416 milyon dolarda kalmış. Benzer şekilde kısa vadeli portföy yatırımı girişlerinde de neredeyse yarı yarıya azalma söz konusu. Ancak eylülde net sıfır olan portföy yatırımı girişi ekim ayında 3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Bankaların net borçlanması 2.6 milyar dolar olurken, bankacılık dışı özel sektör net 290 milyon dolar borç geri ödemiş. Net hata ve noksan kaleminde de net 1.9 milyar dolarlık çıkış yaşanınca, toplam finansman 3.5 milyar dolar olmuş. Bu da cari açıktaki düşüş sonrasında resmi rezervleri yaklaşık 1.5 milyar dolar artırmış.
Cari açıktaki düzelme kuşkusuz önemli. Ancak bu düzelmenin ekonomik büyümede görülen yavaşlama ile gerçekleştiğini de belirtmek gerek. Yatırım ve uzun vadeli finansman anlamında tablonun çok iyimser olmadığının da altını çizmemiz lazım. Geçen yılın ilk on ayında net 7.2 milyar dolar olan uzun vadeli doğrudan yatırım girişleri bu yıl 5.3 milyar dolara gerilemiş. Doğrudan yatırımların cari açığı karşılama oranı da yüzde 16’ya düşmüş ve 2005 öncesi seviyelerde dalgalanıyor. Cari açık riskinin kalıcı bir şekilde, büyümeyi hırpalamadan azaltılması isteniyorsa, doğrudan yatırım oranının yeniden 2005 sonrasındaki yüksek seviyelere çekilmesi gerekiyor.