Suudi Arabistan 80 yaşındaki Kral Salman tarafından yönetiliyor gibi ama aslında oğlu 30 yaşındaki Prens Muhammed Bin Salman tarafından yönetiliyor. Baba Salman ölürse Başa Prens Salman geçemeyecek. Geleneklere göre Kral ölürse başa geçmek için ilk aday kuzen Muhammed bin Nayef. Nayef İç İşleri Bakanı ve kaderini beklemekte.
2 Ocak tarihinde Suudi Arabistan Şii din lideri Nimr el Nimr’i 46 kişi ile beraber öldürdü ve ortalık karıştı. İran da Suudi elçiliklerini imha etti. Zaten Yemen ve Suriye’de de savaşta farklı tarafları temsil etmekteler.
Suudi Arabistan 2014'te 110 dolar olan petrol fiyatını, petrol arzını artırarak 35 doların altına çekti. Arzı kısmayan S.Arabistan kendi piyasa payını korumaya çalıştığını söylüyor ama başka niyetleri de var tabii.
Suudi Arabistan petrol maliyeti yüksek olan ülkelerden biri değil ama kamu bütçe gelirlerinin yüzde 90 kadarı petrolden. Petrol fiyatı düşünce bütçe açığı GSYİH oranı olarak yüzde 15’den yüzde 20’ye doğru yollandı.Durum bu kadar kötü olunca da, genç Prens Salman son birkaç ayda kamu harcamalarını kısmıştı. Bu durumda ülkenin döviz rezervleri de 650 milyar dolara inmiş, yüz milyar dolar azalmıştı. Prens Salman beş yıl içinde ülke bütçesini denk hale getirme planları da yapmıştı. Bu nedenle ilk defa ülkede yüzde 5 kadar KDV türü vergi gündeme gelecek, eğitim ve sağlık harcamaları, elektrik, su ve konut destekleri kaldırılacak ve vatandaşlar vergi ödemeye başlayacaklar.
S. Arabistan’ın nüfusu 29 milyon kişi ve nüfusun yüzde 70 kadarı otuz yaşın altında. 2030 yılında da çalışan vatandaş sayısı iki misline çıkartılmış olacak. Devlet ayrıca kamu mallarını özelleştirmeye de gidecek. Tabii en kıymetli varlık dünyanın en büyük ve en değerli şirketi olan Aramco, yani ülkenin petrol şirketi. Aramco’nun hisselerinin bir kısmının özelleştirilmesi planları da yapılıyor.
İran ile çatışma had safhaya çıkınca Suudi Arabistan diğer Sünni ülkeleri de korumak zorunda kaldı. S.Arabistan’ın savunma harcamaları ise kamu gelirinin yüzde 25’i kadar.
Suudi Arabistan ülkesinin yere biraz sağlam basmasının arkasında uzun zamanlar önce yaptığı üç anlaşma var. Wahabiler ile yakınlaşarak Mekke ve Medine’yi hep beraber elde tutmak birinci anlaşama oldu ( 200 yıl kadar önce !). İkincisi ABD ile beraber petrol piyasasını sulh içinde tutabilmek için yapılan işbirliği anlaşması. Üçüncüsü ise Suudi vatandaşları ile siyasi liberallik talep etmemeleri karşılığında, birçok mal ve hizmeti bedavaya almalarının sağlanması.
Prens Salman bakanlara mobilya, araba ve süs eşyaları almamalarını söylerken, Suudi’ler ilk defa yüzde 5 KDV ödemeye başlayacaklar. Devlet desteksiz özel eğitim yüzde 30 oranına çıkartılacak. Sağlık harcamaları da bir sigorta şirketine üyelik ile ödenecek. Telekom, ülkenin havayolu ve kullanılmayan araziler özelleştirilecek. Prens Salman da Maldivler seyahatlerinden ve de Sardunya’da bir lüks villa almaktan vazgeçecek.
Suudi Arabistan 34 ülke ile terörle savaşmak için işbirliği anlaşması yaptı. Mısır’a da 8 milyar dolar yardım yapılıyor.
Prens Salman ABD eğitimli değil ama piyasa yaklaşımını seviyor. Prens hiç de ideolog değil. Ama planladıklarını kaç yılda yapabileceği de sorgulanıyor.
Bazı vatandaşlar ise bu kadar hak kaybedecek ve de vergi ödeyeceksek, demokrasiye geçin demek istiyorlar ama gündeme getirmek de oldukça zor. Bakalım neler olacak!