Türkiye, Brezilya ve Çin kanuni karşılık oranlarını yükselterek ve yüksek tutarak ekonomilerinde gerçekleşen sorunları aşmaya çalışan üç ülke.
Ancak dikkat edilmesi gereken bir şey bu ülkelerden Çin'in yapı olarak diğer ikisinden farklı olduğu. Çin sermaye hareketini yasaklayan ve sıkıca kontrol eden bir ülke. Böylece hem kuru hem de faizi kontrol ediyor.
Ancak Çin'de sorun sıcak para olmasa da enflasyon. Mayıs ayı enflasyonu yüzde 5.5 ile rekor düzeyde. Bu durumda içeriye ihracat ve kar nedeniyle sokulan dövizlerin Merkez Bankası'na satılması para yani Yuan yaratmakta. Bu da enflasyonist bir durum. Bu Yuan artışı da kanuni karşılık oranlarını yükselterek geri çekmek zorunda kalıyor. Çin son iki yılda kanuni karşılık oranlarını 12 defa arttırdı ve şu anda kanuni karşılık oranı yüzde 21.5 düzeyine geldi. 20 Haziran 2011 yani geçtiğimiz pazartesi gününden bu yana kanuni karşılık oranı yüzde 21.5 olacak. Diğer taraftan Çin bankaları kamu bankası ama onlara 650 milyar dolar miktarında Merkez Bankası tarafından çıkartılan bono satıldı. Böylece bankalar likidite sıkıntısına sokuldu ve politika faizi olan yedi günlük repo faizi geçen yıl yüzde 2 iken yüzde 3-4 aralığına çıktı.
Brezilya ve Türkiye ise sermaye hareketi serbestisi olan ülkeler. Bu nedenle bu ülkelere sıcak, soğuk ve ılık her tür fon girmekte.
Türkiye ve Brezilya uluslararası medyada ile 'aşırı ısınmış ülkeler' olarak yer almaktalar.
Ancak Brezilya'nın ısınmış ülke olmadığı konusunda bazı görüşler de var. Birincisi Moody's geçtiğimiz günlerde Brezilya'nın ratingini yükseltti. Brezilya şu anda Türkiye'nin üç basamak üstünde...
Bu arada Brezilya Maliye Bakanı yardımcısı Jose. G. S. Filho da The Economist dergisine yazdığı mektupta ülkesinde enflasyonun tüketici fiyatları ile yüzde 6.6, işsizliğin yüzde 6.4, dış ticaret açığının 23 milyar dolar, cari açığın ise 49 milyar dolar olduğu (bizden büyük ve enerji sorunu olmayan bir ülke) ama sanayi üretiminin ise Nisan 2011 tarihinde eksi 1.3 daralma sergilediği, ekonominin reel büyümesinin 2011 için yüzde 4 civarında olduğunu söylüyor. Faizlerin yüzde 12.7 olması karşısında mevduat kanuni karşılık oranlarını yüzde 20 düzeyine çıkarttıklarını ve Tobin vergisi uygulamalarını da çok başarılı olmasa da devam ettirdiklerini söylemekte. Yüzde 20 kanuni karşılık oranı Çin'in yüzde 21.5 oranından sonra dünya ikincisi.
Ancak 2010 yılının Avrupa büyüme şampiyonu Türkiye gerçekten ısınmış bir ülke. Bu nedenle kanuni karşılıkları arttırmak zorundaydık.
Türkiye'de kanuni karşılık oranları TL mevduatta ortalama yüzde 13.5 ve döviz mevduatında ortalama yüzde 11.8 civarında, yani bize benzeyen, sermaye hareketine açık Brezilyaya göre oldukça düşük. Türkiye kredi artışında da yüzde 35 ile şampiyon. Sonuç tabii GSYİH oranı olarak yüzde 7-8 cari açık oldu. Bu durumda BDDK da devreye girip kredilerde ek önlem alması ve kanuni karşılık oranlarının daha da arttırılması Brezilyada olanlara bakılırsa normal sayılmalı.
Bankalar kararı desteklemeli
TÜRKİYE tüketici fiyatları enflasyonu mayıs ayında yıllık 7.2 düzeyine fırladı ama önümüzdeki günlerde birkaç ay düşmesi bekleniyor. Ülkemizde faiz ise 3 aylık vadede yüzde 9 civarında. Faizi arttırırsak daha da fazla sıcak para gelir. Ülkemizde reel büyüme yüzde 5.5 düzeyi üzerinde, sanayi üretimi de yavaşlamakla beraber Brezilya gibi eksi değil.
Bu durumda bankaların BDDK'nın bu hafta aldığı kararları ve Merkez Bankası'nın ek karşılık arttırma girişimini desteklemekten başka çare yok.
Bu arada yıllık kredi artış hızı yüzde 36.5 değerinden yüzde 35.1 değerine düştü. Ama tüketici kredileri de yüzde 42.7 artıştan yüzde 42.9 artışa yükseldi. BDDK bu nedenle ilk önce tüketici kredilerini sınırlamaya çalışıyor. BDDK'nın başka kredi önlemleri de getireceği kesin! Ama işsizlik ve aşırı fren getirmeden!