Bu maçta Beşiktaş açısından belli olan şeyler vardı. Bu maç sert geçecekti. Beşiktaş'ın ilerideki dörtlüsü savunma yapmadığı için Beşiktaş savunmada zorlanacaktı. Beşiktaş orta sahası Ernst ve Necip doğru tercihti, Beşiktaş kalede zayıftı ama Rüştü geçmişten bir performans yaratabilirdi. Fenerbahçe açısından baştan belli olanlar ise; duran top golü silahı çalışıyordu.
Bu faktörlerin sonucu ne olabilirdi? İlk devrede Beşiktaş hep yerleşmiş savunmaya karşı hücum etti ve çarpıp çarpıp geri döndü. 44. dakikadaki golü tek pozisyonuydu ve müthiş bir vuruş sonucu gerçekleşti. Fenerbahçe ise ilk 25 dakikada altı tane pozisyon buldu, bir tesadüfi gol attı, bir top direkten döndü, Rüştü üç gol kurtardı ve bir topta dışarı vuruldu.
İlk yarı Beşiktaş şanslıydı, F.Bahçe 30'dan sonra etkinliğini yitirdi. 2. yarı şans kapıyı Beşiktaş için tam çaldı ama milyon euroluk santrfor Almeida topu Volkan'a teslim etti. Sonra ilginç bir olay oldu.
Lugano'nun bütün duran toplarda yaptığı pisliğe (!) Ferrari ikinci devrede iki defa aynı şekilde cevap verdi ve sonunda hakeme yakalanarak kırmızı kartı gördü.
Alex'e ise şov yapmak kaldı. Beşiktaş'ta iflas eden Schuster oldu. Önce sarı kart gören Necip'i oyundan alıp Aurelio'yu sokarak savunmayı perişan etti diğer taraftan da forvetten Almeida'yı alıp yerine bir orta saha veya bir savunma oyuncusu koymadığı için Beşiktaş'ın çöküşüne neden oldu.