50 yıl geçti ve de ABD petrol arzı azalıyor denirken, şimdi de ABD petrol arzı artarak rekorlar kırmaya başladı. 1970 yılından bu yana ilk defa ABD petrol üretimi günde 10 milyon varil üretime geldi. Petrol konusu bildiğimiz gibi Türkiye’nin en büyük cari denge açığı ve döviz açığının nedeni. Bu nedenle izlemeliyiz!
ABD Hükümeti'nin Enerji Enformasyonu Kurumu tarafından bugünlerde yapılan analizlere göre ABD, kısa zaman içinde, Rusya’yı geçerek Dünyanın bir numaralı petrol üreticisi olacak.
“Shale oil” denen kaya petrolünden üretim o kadar fazla ürün vermeye başladı ki, ABD’de on binlerce iş olanağı yarattığı gibi, enerji güvenliği de yarattı ve petrol ithalatını dramatik şekilde azaltmakta. İthalat 2016 yılı ekim ayında 13.4 milyon varilden, Eylül 2017 tarihinde 2.5 milyon varile indi. Bu on yıl öncesine göre müthiş bir gelişme demek. On yıl önce gözler hep ABD ithalatının nasıl bir hızla artacağına bakarken, şimdi durum tersine dönmüş bulunuyor.
“Shale petrolü” üretimi yapan üreticiler, üretimi gidişata göre arttırmak veya azaltmak konusunda rahatlar. Bu da 15 petrol üreticisinin ortaklığı OPEC’in piyasa gücünü, önemli boyutta azaltıyor. ABD’deki küçük shale üreticileri piyasadaki gidişata göre çok az zamanda üretimi artırmak veya azaltmak konusunda çok rahatlar. Geçmişte ise petrol fiyatı Rusya ile Suudi Arabistan tarafından belirlenirdi.
Şimdi başka jeopolitik sorunlar da var. Shale üretimi arttığı zaman ABD ham petrol ihracatını hukuken müdahale ile azaltıyor. Diğer taraftan da Çin, ABD’yi geçerek dünyanın en büyük petrol ithalatçısı oldu. Diğer taraftan da Kanada da, ABD ham petrolü için ikinci alıcı durumuna geldi. Kanada 2017 yılının ilk dokuz ayında 50 milyon varil ithal etmişti. Ama Çin ve de ABD ithalatı da artabiliyor.
Shale petrolü sektörü kabaca 10 yıldır mevcut. Bu durumun kaç yıl devam edeceği de bilinmiyor. Ama Exxon Mobil gibi büyük şirketler 2025 yılında üretimi beş misline çıkartmaya soyunuyorlar.
Shale petrolü çıkartmanın teknolojisi aslında henüz tam geliştirilmiş değil. Dolayısı ile üretim teknikleri daha modern hale geldikçe, ilerisi için daha fazla üretim fırsatı var da deniyor. Bu da fiyatı ucuzlatabilir.
Fakat petrol fiyatı ucuzladıkça da teknolojiyi geliştirmek, yeni teknolojik yaklaşımlara girmek maliyetli geliyor.
Petrolde 1970’li yıllarda petrol bitiyor korkusu vardı. 1980 ve 1990 yıllarında ise bolluk olmuştu. Ama sonra tekrar kıtlık korkusu geldi. Sonra da gene bolluk! Ama tarihe bakılırsa bu bolluk ve kıtlık dönemleri peş peşe ve sık sık olabiliyor. Klasik petrol üreticileri, ‘shale’e güvenmeyip, klasik petrol üretimini de kısmen hazır tutmak zorundalar diye de düşünmek gerek.