Biz ilginç bir ülkeyiz. Hiç unutmayalım Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bir Bakan'ın birbirlerine anayasa kitabını atıp kriz çıkardıkları başka bir ülke var mı? Yok! Bu nedenle de en riskliler listesine sık sık giriyoruz.
Geçtiğimiz bir yılda bu yazar ülkenin gidişatını hep "Siyaset çok karışık, ekonomiyi idare ediyoruz!" cümlesiyle anlatmaya çalışıyordu. Ancak 17 Aralık hem siyaseti hem de ekonomiyi iyice kargaşa haline getirdi. Mayıs ayında FED ile başlayan TL değer kaybı, 17 Aralık sonrasında siyasi gerilimin zıplamasıyla kolay kolay klasik ekonomik önlemler ile (yani faiz ile) pek düzeltilemez hale geldi demiştim. Bu durumda kalıcı çözümün siyasi gerilimin azaltılmasını gerektirdiğini faizin yükseltildiği gün bu satırlara taşımıştım. Görüşüm geçen birkaç günde de değişmedi!
Bu arada Bernanke giderayak bir defa daha 10 milyar dolar likidite artışı kesintisini ve likidite artışının 65 milyar dolara indiğini açıkladı. Bernanke, Ocak 2014 ayındaki daha zayıf emek piyasası verilerine rağmen, 2014 yılında büyümenin daha kuvvetleneceği değerlemesinden hareket ederek likidite artışını ikinci defa küçülterek yeni Başkan Yellen'e daha kararlı bir ABD Merkez Bankası teslim etti. ABD'de işsizlik 6.7 düzeyine yanlış nedenlerle, işsiz kalanların küserek işgücü dışında kalmaları sonucu düşmüştü. İşsizlikteki bu durum ileride değişebilir.
Bu arada ABD dördüncü çeyrek büyümesi de ilan edildi. Detayları aşağıda.
4. çeyrek ilk büyüme tahmini yüzde 3.2 oldu. Bir yıl evveline göre bu veri yüzde 2.7 yılık büyüme demek. Büyüme tabloda görüldüğü gibi özel tüketimin ve net ihracatın artışından kaynaklanıyor. Kamu harcamaları ise daralmış. Stoka üretim de daralmış ama hala pozitif. İstihdam artışı bu verilere bakıldığı zaman şubat ayı sonrasına kalmış bulunuyor.