YAZIYI SPİKERDEN DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Türkiye ekonomisi 2014 yılının ilk çeyreğinde ilginç bir noktaya geldi. 2013 mayıs ayından bu yana önce FED sonra da ülkemizdeki Aralık şoku, hem kur hem de faizi yükseltti. Kur enflasyonu artırıyor ama ihracatı da destekliyor. Faiz de maliyetleri yükseltiyor ama enflasyonu ve cari açığı frenliyor. Buna karşılık seçim sonuçları da beklentileri bir ölçüde iyileştirdi. Sonuçta kur yumuşadı, faizler de biraz aşağıya geldi. Mahalli seçim sonrasında açıklandı, 2013 yılı bütünü için büyüme yüzde 4 olarak gerçekleşti. Büyümenin yüzde 4 civarında olacağını biz bu sütunda çok önceden vurgulamıştık.
Ancak mart sonuna kadar 2014 yılı tümü için geleceğe dönük güvenilir bir tahmin fırsatı pek yoktu. Bu nedenle de geleceğe dönük konuşabilmek için 2014 yılı Haziran ayında ortaya çıkmış olacak olan ilk dört aylık verilerin ilan edilmesini beklemek zorunluluğu vardı. Bu arada Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi “betam “ da her dönemde yaptığı gibi 2014 yılı birinci çeyreğinin henüz ilan edilmemiş reel büyüme ve diğer ekonomik gelişmeleri hakkındaki tahminlerini bu haftanın sonunda yayımladı.
Daha iyimser bir büyüme tahmini
Ben şahsen bu sütunda Aralık 2013 geriliminden ve kur ve faizin yükselmesinden sonra 2013 büyümesinin yüzde 4 civarında olacağını ama 2014 yılı için yüzde 2-3 aralığında bir reel büyüme beklentim olduğunu deklare etmiştim. Bu arada da Dünya Bankası ve IMF de 2.3-2.4 aralığında daha zayıf 2014 reel büyüme tahminleri yaptılar. Ama ben şubat ayının verilerini gördükten sonra daha iyimser bir büyüme tahmini yapmaya, 2014 bütünü için yüzde 3 büyümeyi düşünmeye başladım. Son ilan edilen sanayi üretimi, cari denge ve dış ticaret verileri de büyümenin yüzde 3 civarında olabileceği tezini destekliyor. Bu arada rating kuruluşları negatif kıpırdanmalar yapsalar da, rating düşüren olmadı, Moody’s gidişat değerlendirmesini negatife indirdi. Ama ekonomi politikasının, cari denge açığının yüksek olması nedeni ile, kamu bütçe açığını hem 2013 yılı bütününde, hem de 2014 başında minimal olarak tutması, rating kurumlarının “azmasına” fırsat vermez.
Betam araştırmacıları Dr. Zümrüt İmamoğlu ve Barış Soybilgen 2014 yılının ilk çeyreği için büyüme tahminlerini aşağıdaki gelişmelere ve eldeki verilere dayandırıyorlar. Onlara göre en önemli gelişme olarak, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi şubat ayında bir önceki aya göre sadece yüzde 0,1 azaldı. İhracat miktar endeksi yüzde 3,7 artarken, ithalat miktar endeksi de yüzde 4,3 azaldı. Tüketim ve yatırım göstergeleri ilk çeyrek için, geçen ay olduğu gibi, iç talepte daralmaya işaret ediyor. Ama yerel seçimlerin ve yurtdışı gelişmelerin getirdiği daha olumlu hava ikinci çeyrek büyümesine de katkıda bulanacak.
Önceki çeyreğe göre büyüme % 3.8
Betam ekonominin geçen 2013 son çeyreğine kıyasla 2014 ilk çeyreğinde yüzde 0,5 oranında büyüyeceğini, önceki yılın aynı çeyreğine göre çeyreklik büyümenin ise yüzde 3,8 olacağını tahmin ediyor. Öte yandan cari açık da azalmaya devam ediyor. Şubat ayı cari açığı 3,2 milyar dolar olarak açıklandı. 12 aylık cari açık toplamı, geçen aya kıyasla, 1,9 milyar dolar düşerek 62,2 milyar dolar oldu. Cari açığın GSYH’a oranının ilk çeyrek sonunda yüzde 7,5’e düşeceği tahmin ediliyor. Altın hariç cari açık beklentisi ise ilk çeyrek sonu için yüzde 6,3. Betam’a göre bu gelişmeler sonrası 2014 yılında ilk çeyrekte ekonomi daha yavaş büyüse de yılın bütünü için yüzde 3 civarında büyümeye zemin hazır diye düşünmek gerek!