Yıl genelindeki büyüme oranı bizim ve de piyasa genelinin beklentilerinin bir miktar altında. Tahminimiz yaklaşık yüzde 2.5'ti. Ancak son çeyrekte büyüme oranının beklentilerin çok altında kalması, yılın geneli için büyüme oranını aşağıya çekmiş.
2012'nin son çeyreğinde üçüncü çeyreğe benzer bir performans gözlemliyoruz. En belirgin değişim, sanayi sektöründe büyüme oranının negatife dönmesi. Üçüncü çeyrekte sanayi üretimi yüzde 1.5 artmış ve büyüme oranına 0.4 puan katkı yapmıştı. Son çeyrekte ise sanayi sektöründe üretim yüzde 0.3 oranında azalarak genel büyümeye negatif katkı yapmış ve 0.1 puan aşağıya çekmiş. Ancak inşaat, ticaret ve finansal hizmetler sektörlerinde görülen artışlar büyüme oranındaki düşüşü bir miktar telafi etmiş durumda. Son çeyrekte büyümeye en fazla katkı yapan sektörler yüzde 4.2 oranında büyüyen tarım ve yüzde 3.8 oranında büyüyen finansal hizmet sektörleri olmuş. Toplamda da, üçüncü çeyrekte yüzde 1.6 olan büyüme oranı son çeyrekte 1.4'e düşmüş.
ASLAN PAYI İHRACATTA
Yıl geneline bakılır ise büyümeye en yüksek katkılar yüzde 2 büyüyen sanayi sektörü ile yüzde 3.2 büyüyen ulaştırma ve haberleşme sektörleri olmuş. İnşaat sektörü yıl genelinde sadece yüzde 0.6 büyümüş ve büyümeye katkısı sıfırlanmış. İç talepte uygulanan "kontrollü frenleme" düşünülürse bu durum da sürpriz değil.
Büyüme verilerinin talep tarafına yani harcamalara baktığımızda, özel tüketimin 2012'de yüzde 0.7, özel kesim yatırımlarının da yüzde 4.5 oranında azaldığını görüyoruz. Kamu tarafında ise tüketim harcamaları yüzde 5.7 ve yatırım harcamaları da yüzde 8.9 oranında artarak toplam talebi bir miktar yukarıya çekmiş. Ancak kamunun toplam ekonomideki payınun küçüklüğü de göz önüne alındığında, kamu harcamalarının toplam büyümeye katkısının 0.9 puanda kaldığını görüyoruz. Stok değişimi de dahil edildiğinde, özel kesim tarafındaki yatırım ve tüketim harcamalarının daralmasının büyüme rakamını yaklaşık 3 puan aşağıya çektiğini görüyoruz. Talep tarafında büyümeye en büyük katkı ise 4.1 puanla ihracattan gelmiş.
AVRUPA SÜRÜNÜYOR
Mevsimselliğe göre düzeltilmiş verilerde de dördüncü çeyrek performansının büyük oranda üçüncü çeyreğe benzediğini görüyoruz. Dördüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre büyüme oranı yüzde 0. Bu oran üçüncü çeyrekte de yüzde 0.1 olmuştu. Dolayısıyla, ekonominin 2012'nin ikinci yarısında durduğunu, yıllık büyümenin ilk yarısındaki performanstan kaynaklandığını söylemek yanlış olmaz.
2013'ün ilk çeyreğinden itibaren hem iç talepte, hem de ekonomik büyümede toparlanma bekleniyor. 2013 yılında hedef büyüme oranı olan yüzde 4'lük temponun yakalanması mümkün. Büyümeyi değerlendirirken Avrupa'nın Almanya dahil tümünün yerlerde süründüğünü unutmamalıyız.