'Bu teklif bugün de geçerlidir' dedi AB Bakanı Egemen Bağış:
'Türkiye'nin AB Bakanı olarak taahhüt ediyorum: Eğer Lufthansa veya British Airways'in uçakları Ercan Havaalanı'na inerse, biz de limanları gemilere açarız. 1987'ye kadar zaten açıktı. Bu, diplomatik tanıma anlamına gelmez. Bugün pek çok ülke Tayvan'ı tanımaz ama ticaretini yapar. Tıpkı onun gibi.'
Bakan Bağış, dün Alanya'daydı.
Bu önemli taahhüdü, telefonda açıkladı.
Bağış'a Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yaklaşık dört ay önce Merkel ile yaptığı görüşmeyi hatırlatıp 'Yeni Kıbrıs politikasında bu teklif yürürlükte midir?' sorusunu yönelttim.
Önce o hatırlatma:
Bir grup gazeteci, 28 Şubat'ı 1 Mart'a bağlayan gece, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın uçağındaydık.
İki günlük Almanya gezisini tamamlayan Erdoğan, Merkel'le görüşmesinin 'Kıbrıs' başlığını bizlerle paylaşırken şöyle demişti:
'Merkel'e Hristofyas ile Kuzey arasında 47 görüşme yapıldığını, Güney'in hep kaçtığını söyledim. Buna inanamadı. 'Ciddi misiniz?', dedi. Ben de Ban Ki Mun'la görüşün dedim. Ban Ki Mun'un özel temsilcisi Downer bile bıktı. Çekilmek istiyor.
Bir alternatif daha getirdim kendisine. (Merkel'e) İlla Ankara Anlaşması'nı önümüze koyarsanız, 'biz kapıları açarız ama eşzamanlı olarak yaparsanız varız' demiştik. Şimdi de şunu söylüyoruz: Gelin Ercan'a Lufthansa'yı indirelim. Ercan'a Lufthansa'yı indirebilirseniz biz de limanları açalım. Buna cesaret edemiyorsanız İngiltere garantör ülkedir. O zaman British Airways, Ercan'a insin, limanları açalım dedim. Merkel de 'buna çalışalım' dedi. '
BARROSO BİZE MAHCUPTUR
AB ile ilişkilerin donması restine karşın, bu teklifin geçerli olması kayda değer...
Başbakan'ın çıkışına, Brüksel'den herhangi bir tepki gelmiş miydi?
'Henüz değil. Ama yakında gelir' dedi Bağış. AB Komisyonu Başkanı Manuel Barroso'nun Başbakan'a davetini hatırlattı.
Yakında programın netleşeceğini belirtti: 'Gidip orada da anlatırız ne olacak. Zaten Barroso Kıbrıs konusunda herhalde Türkiye'ye mahcuptur' diye de ekledi.
Peki, diye sürdürdüm: 'Yeni Kıbrıs politikası, AB'de beklenen etkiyi yaratmazsa? Türkiye, ilişkilerin donmasına gerçekten hazır mı?'
Bağış şu karşılığı verdi:
'Ne demokratikleşmeden feragat ederiz, ne de şeffaflıktan. Artık balık tutmayı öğrendik. AB bizimle oyun oynamasın. Onlara vaktiyle 'biz her zaman bir adım önde olacağız' demiştik. Şimdi bin adım öndeyiz.'
600 BİN ŞIMARIK ZİHNİYET
AB Bakanı Bağış, AB kadar Rumların da şapkasını öne koyup düşünme zamanının geldiğini söylüyor:
'Avrupa'nın 490 milyon insanının geleceğe yönelik beklenti ve umutlarını 600 bin şımarık zihniyetin tutsağı haline getirdiler. Sık söylediğim bir şey vardı. 'Ben Kıbrıslı olsam, Türkiye'den daha çok çalışırım. Türkiye'nin AB yolundan ayrılması en büyük kabusum olurdu. Şimdi ilişkiler donarsa ne hissederler, biraz onların yaratıcı zihinlerine bırakıyorum.'
'Yani?' diye ısrar ettiğimde Bağış, 'Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi, NATO'nun en büyük ikinci askeri gücü. Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip ülkesinden söz ediyorum' yanıtını verdi.