23 Nisan özel oturumu sona erdikten kısa süre sonra, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in makam odasının kapısı çalındı.
Gelen, Başkan Vekili Mehmet Sağlam'dı. Sağlam, konuklarıyla sohbet halindeki Çiçek'i selamlayarak 'Sayın Cumhurbaşkanımızın bir istirhamı var' dedi.
Çiçek, Sağlam'ı buyur etti, 'Oturun, ayakta kalmayın lütfen' dedi. Ancak, biraz önce Gül'e özel oturum boyunca ev sahibi sıfatıyla yanında eşlik eden Sağlam, teşekkür etti. Eğilerek Çiçek'e, Cumhurbaşkanı'nın notunu aktardı.
Gül, oturum boyunca genel kurul salonunu ve konuşmacıları görmekte, genel kurul salonunu izlemekte güçlük çekmişti.
Sıkıntının nedeni ise balkon önündeki cam-ahşap korkuluğun yüksekliğiydi. Sağlam, Cumhurbaşkanı'nın, bu sıkıntının giderilmesi yönünde adım atılması isteğini aktardı.
BİR DUVAR SAATİ BİLE KOYDURAMADIK
Çiçek, Sağlam çıkar çıkmaz bir çalışma arkadaşını çağırdı ve konuyla hemen ilgilenilmesi talimatını verdi.
Fakat canı sıkılmıştı: 'Öyle bir müellifimiz var ki... Bütün milletvekillerinin ortak talebi olan bir duvar saati bile koyduramadık koca genel kurul salonuna' dedi.
TBMM Başkanı, proje mimarlarının 'izin' konusundaki 'katılığından' yana dertliydi:
'İnsan zamanı anlamak için duvara bakma ihtiyacı duyuyor. Saat dediğimizde, kürsüdeki küçük saatin yeterli olduğu cevabını alıyoruz. Fakat, senede kaç kere geliyor ki Cumhurbaşkanımız bu salona. Bir çözüm bulunması lazım. Gerekirse yılda iki kez, o bölümün açılmasını sağlayacak geçici bir çözüm bulunmalı.'
Yenilenmiş TBMM Genel Kurul Salonu,
1 Ekim 1998'de hizmete açıldı.
Ancak milletvekillerinin; kürsüye bir dosya bile koyamamaktan, duvar saati ihtiyacına; akustik sistemden, ışığın yoruculuğuna kadar, milletvekillerinin salondan yakınmaları bitmedi.
Son olarak dün tanık olduğumuz Cumhurbaşkanı düzeyinde yaşanan sıkıntı, aradan geçen 14 yıla rağmen sorunların sürdüğünün en çarpıcı kanıtı oldu.