Diyarbakır'da, iki liderin üst üste iki mitingi, öğreticiydi. Hemen söylemeli; lidere odaklanmış kamera ve mikrofonlardan çoğalan sert mesajlar, kendisinden başka çok az şey anlatıyor. Hakikatin özü, kablolarda yitiyor. Siyasi analizlerin, slogan, vaat ve sayılar üzerinden yapılması, kuşkusuz anlaşılır bir tutum. Lakin ceviz, iğde, baharat, toz ve kederden mürekkep o kokuyu duymayan; bir şehri 'anladım' dememeli. Zira her şehir, misafirini önce kokusuyla karşılıyor.
İki mitingin gösterdiği ikinci fasılsa şu: Diyarbakır'da 2007 seçimlerinden bu yana, çok şey değişmiş. Tek başına MHP'nin kurduğu ilişki bile, değişimin sonuçlarından biri. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de pazartesi günü gidiyor Diyarbakır'a. Gidiyor da şehirde -rastgele- kime sorduysam şaşkınlığını saklamıyor. Yüzlerde, tabiri caizse bir 'Allah Allah???' ifadesi. 'Bahçeli gelip ne söyleyecek, kime söyleyecek?' diyor sonra da ekliyorlar 'E olsun bakalım...'
MHP liderinin Diyarbakır'a gitmesi önemli bir adımdır. Bahçeli'nin Diyarbakır halkıyla bir araya gelme dileğini küçümsemek yerine -adını böyle koymasa bile- Kürt sorununun ortak çözüm zemini için kıymetli bir katkı olarak değerlendirmek gerekiyor.
'MEHABBETTEN BAŞKA NE VAAT EDER Kİ BİZİMKİLER'
Diyarbakır'da değişen tablonun sıcak tartışma konusuna dönelim: Seçmen sayısı 200 bin kişi civarında arttı. Dört yıl önce 10 olan milletvekili sayısı 11'e çıktı. (DTP, 2007 seçimlerine dört adayla girmiş; adaylar, ihtiyaç duyulan sayının epeyi üstünde oyla milletvekili seçilmişti.) Bugün 11 vekillik için BDP'nin dışarıdan 6 aday destekliyor. Altısının da 'çıkacağından' kimse kuşku duymuyor.
Pişmanlık da burada başlıyor. AKP'nin 'iddiasız' bulunan listesi, BDP'lilerde müthiş bir hayıflanmaya yol açmış: 'Değil altı, eğer gösterseydik, sekiz vekil bile çıkardı' görüşü hakim. CHP'nin, hala 'ortada' görünen bir vekilliğinin, eğer çıkarsa bağımsızlara yönelik 'yükleme' sayesinde çıkacağı konuşuluyor.
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Gazeteciler Cemiyeti'ndeki sohbette, yaptıkları hesaplama ve iddialarını aktardı: 'Bir bağımsız adayın seçilebilmesi için 45 bin oy yetiyor. Bugün potansiyelimiz ise 60 bine dayanmış durumda.'
Sarı-yeşil boyasıyla, bağımsız adayların seçim büroları kendisini hemen belli ediyor. Dönüş yolunda, taksi şoförüne sordum: 'Büroya uğrayanlar, bağımsız adaydan ne ister?' Cevap, yüzüne yerleşen muzip gülümsemeyle geldi: 'Mehabbetten başka ne vaat edebilir ki bizimkiler?'
SEÇİM GÜVENLİĞİNDE ÖNEMLİ KARAR
AKP'li adaylar ise BDP'nin kendilerine biçtiği 'dört' vekil tahminine hem katılmıyor hem de kızıyor. Başbakan'ın mitingi öncesi sohbet ettiğimiz AKP Diyarbakır İl Başkanı Halit Advan, PKK'nın seçim güvenliğine dönük tehdit yıldırmalarının medyada yer bulamadığından yakındı. Hazro İlçe Başkan Yardımcısı Fırat Mehmetoğlu'nun PKK tarafından kaçırıldığını ve cumartesiden beri kendisinden haber alınamadığını söylüyor.
Güvenlik, seçimin en hayati konusu. İki gün önce alınan kararla, polisin, seçim merkezine yaklaşma mesafesi 100 m.'den, 20 m.'ye indirildi. Bu önlemle, bölge seçmeni üzerindeki baskının engellenmesi amaçlanıyor. Keşke aynı iç huzurunu seçim sonuçlarını belirleyen bilgi işlem ağları için de duyabilsek.