Kamuoyunda oluşan veya oluşturulmaya çalışılan algı şu:
“CHP’nin aday yapmadığı isimler DSP’ye gidiyor. DSP de CHP’den kim gelirse aday olarak gösteriyor.”
Öyle gibi görünse de doğru değil.
Deniz Baykal’a yakın isimlerden Mehmet Sevigen, DSP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı istiyordu. Kabul edilmedi. CHP’nin aday göstermediği Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu, DSP ile irtibat kurmak istedi. Sıcak bakılmadı.
CHP’nin eski Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, DSP blok koyunca BTP’den aday olmak zorunda kaldı.
CHP’nin eski Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin’e “hayır” denildi.
Murat Hazinedar’ın DSP’den aday olmak için yaptığı nabız yoklaması sonuç vermedi. Bodrum’da Mehmet Kocadon’a DSP kapıları açılmadı.
Uzatmayalım, başka isimler de var…
Bu bilgileri veren ve isimleri tek tek sıralayan, DSP’nin Genel Başkanı Önder Aksakal. Neden böyle bir tavır sergiledikleri sorusuna da geçmişte yaşananları hatırlatıp, “Örgütün başı olarak benim görevim, partinin haysiyet ve onurunu korumaktır” cevabını verdi. Kısacası, CHP’den her gidene DSP’nin kapıları açılmadı.
***
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’la uzun uzun konuştuk…
Ecevit’in son Aydın İl Başkanı olduğunu hatırlattı. Milletin “CHP’den sıtkının sıyrıldığını” bu yüzden de “DSP’ye ciddi bir akın olduğunu” söyledi. Kılıçdaroğlu’na sert sözlerle yüklendi:
-Sen, sırf Muharrem İnce’yi destekledi diye CHP’lileri aday yapma, FETÖ ile kol kola olanları getir, seçtir. Böyle sol olur mu?
Ardından ekledi:
-DSP’yi hiç anma. Sağdaki İyi Parti seçime girsin diye 15 ödünç milletvekili ver. Aynı durumda olan DSP’yi görme ve yaklaşma. Sonra da “oyları bölüyor” diye bizi suçla.
Aksakal, CHP’nin içinde bulunduğu duruma ironik yaklaştı. “Kim solcu, kim değil, kim kimin oylarını bölüyor?” sorularına ilginç ve düşündürücü cevaplar verdi…
Kendileri dışında Ankara’da iki önemli adayın yarıştığını hatırlattı. Ak Parti adayı Mehmet Özhaseki ile CHP’nin adayı Mansur Yavaş’ın “ülkücü geçmişten geldiğini” söyledi. Kılıçdaroğlu ve CHP’ye “Ben solcu bir aday çıkarıyorum, neden gocunuyorsunuz?” diye seslendi.
Bitmedi, Aksakal, eteğindeki bütün taşları döktü…
CHP’nin İstanbul Adayı Ekrem İmamoğlu’nun da sol ve solculukla ilişkisi olmadığı söyledi. Türkiye’nin pek çok yerinde CHP’nin “sağcı adaylarla” seçmen karşısına çıktığından bahsetti. Kılıçdaroğlu ve CHP’ye şu soruyu sordu:
-Ben sizi ve çıkardığınız sağ adayları beslemek için mi siyasi parti oldum?
***
DSP Genel Başkanı iddialıydı…
CHP’nin iktidar olma hedefinin olmadığını söyledi. 27 yıldır hükümetlerde tek bir bakanla temsil edilmediğini vurguladı. Kılıçdaroğlu’nun “kapat gel” dediği DSP’nin ise 55, 56 ve 57’nci hükümetlerde üç defa iktidar olduğunu hatırlattı.
CHP’nin hâlâ sistem tartışmalarıyla uğraştığını belirterek, “Ben bu sistemi kabul etmem, diyemezsin. Türkiye iki partili sisteme geçmişse, biri DSP olacaktır” dedi. Önder Aksakal ile konuşunca gördüm ki, aday kapma savaşı değil bu yaşananlar; sorun çok derin!