Saat sabahın 06.30'u. HaberTÜRK'e takıldık. Pakize Suda 'Türkiye Konuşuyor'u gerçekleştiriyor. Elindeki mikrofonu, önüne gelene uzatıyor. Sorusu hiç değişmiyor; 'Türkiye'nin en uzun nehri hangisi?' Onlarca, yüzlerce kişiye yöneltti. Biraz sıkıntı geldi. Zaplamak istedik. Sonra vazgeçtik. Çünkü, herkese aynı karşılığı veriyordu; 'Afferim'. Kabaca değerlendirme yaptık. İlk sırayı 'Bilmiyorum' diyenler aldı. 'Nil Nehri' karşılığını verenler fazlaydı. Missisipi'yi söyleyenlerin hatırı sayılırdı. Yeşilırmak ve Kızılırmak'lar epey vardı. İzmir bile dendi. İki sağlık lisesi öğrencisi 'Bilmiyoruz'la beraber hemen uzaklaştı. Bir acur 'Bana sosyal içerikli soru sor', diğer acur 'Şahsıma ekonomik sistem soracaksın' diyecek kadar yüksek atlamacı çıktı.
İl il dolaşırken, 'Homini gırtlak' hale gelmiş Pakize Hanım'ın kaç kilo aldığı takıldı kafamıza. Hele, sorduğu soruya cevap vermeden tüymesine ise canımız sıkıldı. Onun yerine gerekli cevabı biz verelim:
'Türkiye'nin sınırları içinde doğup, yine bizim denizlerimize dökülen en uzun nehrimiz Kızılırmak'tır. Toplam uzunluğu 1355 kilometredir'.
...
Şimdi mikrofonu biz alalım. Tek soruyla yetinmeyeceğiz. Birkaç tane sıralayacağız:
a) Önceki seçim, örgüt suçundan cezaevine konulan ve seçimi kazanınca tahliye edilen milletvekili kimdir?
b) 12 Haziran'da milletvekilliği kazanan ve tahliye istemleri reddedilen milletvekilleri kimlerdir?
c) Bu iki uygulamada, yorum farkında bulunan mahkemeler hangileridir?
Siz soruların cevaplarını iyi biliyorsunuz. Bu tip açmazlarla ekranda bir yarışma yapsak adını 'Türkiye Konuşamıyor' koyardık. Bu da 'Bindik bir alamete, gidiyoruz felakete' ikinci başlığıyla daha fazla anlam kazanırdı.
***
Bu aralar reklamlar arasında birine bayılıyoruz. Hani şu Migros'unkilere. Çocuklar Duymasın'ın iki karakteri Haluk ile Meltem'in oynadığı. Organik ve denetimli kütür kütür elmaları eline alan Haluk, Meltem'e baskıya başlıyor; 'Meltem gel, şu üçüncü çocuğu yapalım. Bunlarla sağlıklı yetiştiririz'. Öteki, senaryodaki gibi, kaçıp uzaklaşıyor. Aklımıza takılan bu reklamda Sayın Başbakan'ın 'Üçüncü çocuk baskısı'nın olup olmadığı. Migros'un elmalarının 'Hükümet programına kadar girip, girmeyeceği' buna bağlı. Bakarsınız Sayın Erdoğan atv yönetimine emir verir, Meltem hamile kalır. Sizce olmaz mı? Bal gibi olur.
***
Altın Elma Festivali'yle ilgili yazımızda bir cümleyle bahsettiğimiz eski Amasya Valisi M. Celalettin Lekesiz'den cevap geldi. Hem de iki cilt halinde: 'Hatay Kültür Envanteri'. Lekesiz, görev yaptığı her kentte iz bırakan valilerden. Seçim zamanı beyaz eşya dağıtmıyor. İlinin kültürel varlıklarının tanıtımını yapıyor. Gerçekten muhteşem bir çalışma. 873 kültür mirasının 584'ü Antakya merkezde, 289 tanesi onbir ilçede. Lekesiz'i bir kez daha tebrik ediyoruz. Unutmadan kucağında bulduğu 'Suriye problemi' için başarı dileklerimizi de yollayalım.