Büyük Ata'yı övme ya da kimilerine hatırlatma günü geldi, geçti. Sanırız en çarpıcı laf NTV'de Oğuz Haksever'den geldi; 'Atatürk'ü anma törenlerinde -Dolmabahçe- ilgili askeri birlik ağlayacak bir asker buldu'. Bu konuda yorumu okurumuz Mete Dinç'e bırakıyoruz:
'Bu ne düşmanlıktır, bu ne ön yargıdır. Yani, bu 10 Kasım'da da idare ettiler, demek istedi. Bu ifadeden ne anlamak lazım? Bu nasıl haberciliktir?'
Cevabı da Haksever'den beklemek herkesin hakkıdır, sanırız.
...
Cüneyt Özdemir'in, İzmir'deki anma yürüyüşünde, buna katılan tesettürlü bir bayanla, ona sataşan hanımın münakaşasını ısrarla vermesini eleştirenlerin sayısı hayli fazla. Ayça Tanyaş'ın e-postasından bir bölümü aktarmak istiyoruz:
'Cüneyt Bey hepimizin takdir ettiği başarılı Van Depremi haberlerinden sonra, Başbakan'dan aldığı uyarılardan olsa gerek, böyle bir ayar yapmak zorunda kaldı. Artık bu diyarlarda gazetecilik yapmak bu hale geldi. Haberleri dengeli kılmak gerekiyor. Yoksa 'Marmara çırası gibi yanarsınız'.
***
Pek çok ekran, Atatürk'ü kendisine özgü şekilde andı. Gözümüze çarpıp, aklımızda kalanlardan birkaç örnek vereceğiz:
l Milyoner'de Kenan Işık'ın övgülerini paylaştık. Yayının en çarpıcı yanı 10 Kasım günü saat 09.05'teki 'Siren Sesi'nin soru olarak yöneltilmesiydi.
l 32. Gün'de konu başlığı 'Hangi Atatürk?' olunca, Taha Akyol ön plandaydı. Tarihten örnekler vererek, Ata'nın tutarlılığını ön plana çıkardı.
l SkyTÜRK'te Gürkan Hacır'ın 'Şimdiki Zaman'ında, konuklar az daha kapışıyordu. Mehmet Öke, 'Atatürk'ün çocukları' iddiasını tekrarlayınca, Eriş Ülger neredeyse stüdyoyu terk edecekti.
l TRT-M'de tüm canlı yayınlarda 10 Kasım unutulmadı. Fatih Erkoç, Atatürk'ün sevdiği şarkılara örnek olarak Yanık Ömer'i okudu. Konuklar Eşref Vakti grubunun solistleri eşlik etti. Her Şey Dahil'de Derya Köroğlu'nun yaptığı konuşmaya ise bayıldık.
***
Bayramı geçip, Türkiye deprem gerçeğiyle baş başa kalırken, medyamız da görev şehitleri verdi. DHA'nın iki başarılı ismi Sabahattin Yılmaz ve Cem Emir'e sadece dualarımızı yollayabiliyoruz. Aynı şekilde, dünyanın öbür ucundan Van'a yardım için gelen iki Japon'un kaybı, acımızı arttırdı. Onlar da, gönlümüzde yaşamayı sürdürecek. Öte yandan, ekranlarımıza bir öneride bulunacağız. Bilindiği gibi hava durumları meteoroloji mühendislerine hazırlatılıp, sunduruluyor. Ülkemizin konumu ve deprem kuşağında yer aldığımız gerçeği gazetecilikte yeni bir oluşumu akla getirmekte. Jeofizik mühendisi veya en azından jeolog muhabir çalıştırmak ihtiyaç haline geldi. Öneri bizden. Karar medya yöneticilerinin.
***
Kurtlar Vadisi'yle ilgili şikayet mailleri arttı. İlginç olan dizide 'TC' lafının bolca kullanılmasının ağız birliğiyle kınanması. Aydın Sevdi'nin vurguladığı konu da önemli. 'Bıraksınlar artık Türk büyüklerini eleştirmeyi' diyor.
...
Ankara'dan Ahmet İnci'nin e-postasıyla şaşırdık. Mehmetçik Vakfı'nın 'Kontenjanımız doldu' diyerek kurban derilerini kabul etmemesini anlayamadık. Demek bu önemli vakıfta dinamik yeni yönetime ihtiyaç var.