Defne Samyeli'yi a Haber'de izlemeye başladık. Görev aldığı 45 Dakika Batılı anlamda 'Magazin programı'. Belli ki iyi ekiple çalışılıyor. Değerlendirmeler genelde güzel. Defne'nin ekrana yakıştığını söylemek gereksiz. Kanal-D'de fark ettiğimizden bu yana çizgisi hep yukarı. Ses tonu güzel. 'Fiziği Tescilli'. Bize göre hep başarılıydı. Bu yorumumuzu 'Hangi konuda olursa olsun'la süslemeliyiz. Şimdi ters örnek vermek durumundayız. Öncelikle ard niyetli olmadığımızı belirtelim. Bu isim, Nevşin Mengü. Kızın monitöre düşen yüz görüntüsü güzel. Hareketleri, 'Habercilik heyecanını oynar havasında'. Biraz tiyatrovari. En zayıf tarafı heceleri yutarak, hatta boğarak konuşması. CNNTÜRK'ün NTV'ye gönderdiği Seda Öğretir'in dublörü bile olamaz. Tüm özel kanallara uyarıda bulunmak istiyoruz. Toplasınlar TRT'nin emekli ettiği -En başta Çiğdem Kiziroğlu- eğitmenleri kurs açsınlar. Çok değil, üç ay sonra 'Ne dediği anlaşılan' epey haber spikeri ve sunucuya sahip olduklarını göreceklerdir. Bunlar arasından, mutlaka birkaç tane güzel gözlü çıkacaktır.
***
Mesut Yar'ın üç konuğu vardı. Yonca Lodi müzisyen. Şevket Çoruh ile Özgür Ozan, halkın sevdiği oyuncular. 'Burada Laf Çok' dendiğinden epey gevezelik yapıldı. Takıldığımız Mesut'un çuvallaması. Konu Alkatraz Kuşçusu'na geldi. Yar atladı 'Steve Mc Queen'. Çoruh 'Kelebek'le karıştırdın' deyiverdi. Bizimki hemen konuyu değiştirdi. Demek ki, acele etmenin faydası yok. Sonuçta 'Kıpkırmızı olmaktan kurtulursunuz'.
...
Cüneyt Özdemir'in yeni yol haritasında haftanın dört günü beşNbirK var. Cumaları format değiştiriliyor; Soru-Yorum. Ne yaparsa yapsın, yeni sezonun Özdemir için tatsız ve de cansız başladığı ortada. Ön hazırlıkların yetersiz kaldığı meydanda.
***
Stoke City önündeki Beşiktaş'ı, yenilgiye rağmen beğendik. Rüştü'nün zamanlama hatasına, Fransız hakemin kötü yönetimi eklenince 'İyi oyunun faturası' tatsız oldu. Daha önce de yazdığımız uyarıyı tekrarlamak istiyoruz. Yabancı hakemlerin en berbat olanları hep bizi mi buluyor? Bir başka sorumuz Şenez Erzik'e; 'FIFA ve UEFA'da gerçekten Türkiye'yi mi temsil ediyor?' Gelelim Emre Tilev'e. Kendisini sevdiğimizi bilir. Bu yüzden, kızacağını zannetmiyoruz. Emre Kardeşimiz, kendine özgü tarzını kaybetti. Eğer Ertem Şener'in yolundan gidecekse, kaybolacağını iyi bilmeli. Gol'leri ünlü yazar Gogol'a dönüştürmek espri mi? 'O direğin orada ne işi var' ile 'Öpülen şans perileri'ne şimdilik sabrediyoruz. Neyse ki, Ertem gibi 'Kırmızı noktalı yerlere öpücük' yollamıyor.
***
Nazlı Eray aslında Ankara kökenli. Ancak, İstanbul öykü ve romanlarıyla tanıdık. 'Kalbinde Kadın Taşıyan Erkekler Birahanesi' son çalışması. Postiga etiketli bu kitapta aşk ve tutku var. Şişhane Yokuşu'ndaki Frej Apartmanı'nın Madam Anjel'inin kahvesinden köpüren 'Geçmiş Sevgililer'e bayılacaksınız. Eray'ın deyimiyle 'Eski Zaman Kelebekleri', kesinlikle bu kitabın asıl ismi olmalıydı. Okuyun, o hoş telve tadını alacaksınız.