Biri güngörmüş İstanbul beyefendisi, aydın, mühendis ve mutasavvıf, diğeri ise kalem ve kelam erbabı bir psikiyatrist; Prof. Dr. Sadettin Ökten ve Kemal Sayar...
Ökten ve Sayar hafta içinde, Üsküdar Bağlarbaşı'nda (gençlerle bir araya geldikleri söyleşide) hayat tecrübelerini paylaştılar.
Söyleşide insan yetiştirmenin önemi, medeniyet tasavvuru ve modern çağda özellikle genç kuşakların yaşadığı sorunlar konuşuldu.
Neler dile getirildi?
Sadettin Ökten sosyal medyanın gençleri sanal bir dünya ile meşgul ettiğini söylüyor.
'Ne olmuş yani' diyecek olursanız, Ökten konuyu biraz daha derinleştiriyor: Bu postmodernitede çok malayani (anlamsız, boş, saçma) şeyler var. Kendinizi buna çok kaptırmayın. Çünkü bunlar zihinlerimizi bir manada iğfal etmek, meşgul etmek için yapılmış şeyler. Yani sizde bir reel bilinç oluşmasın. Çünkü o zaman seçersiniz. Size seçme şansı vermiyor modernite. Yuvarlanıp gidiyorsunuz. Bırakın Twitter'daki 280 karakteri, reel bir şeylere bakın. Bir süre sonra kendinize ait bir dünyanız olur. Zaten hayat gelip geçiyor. Başkasının ürettikleriyle değil kendi ürettiklerimizle hayata bakalım.
Ökten'in çizdiği bu resimden hareketle şu söylenebilir: Evet, modernite ve küreselleşme el ele verip gözümüzü boyuyor. Zannediyoruz ki sosyal medya hesaplarımız hava kadar, su kadar elzem, onlarsız boşlukta kalırız.
Gerçekten de bu cendereden, bağımlılıktan kurtulmak, özellikle internet çağının genç bireyleri için imkansız gibi görünüyor. Çünkü daha çocukluktan ellerine tutuşturuldu söz konusu 'dijital dadılar.'
Ancak, şöyle bir durup, durum muhasebesi yapabilirsek, teknolojik aletlerle ilişkilerimizi (en azından) belirli mesafede tutabilirsek içimizdeki, çevremizdeki 'insanı' keşfedebiliriz.
Üstelik, sosyal medya kullanımının dikkat dağınıklığına neden olduğunu ben değil, Prof. Dr. Kemal Sayar ve onun gibi nice uzman dile getiriyor.
Başka söyleyecekleri de var Sayar'ın: Sosyal medya bildirimleri sizi derinleşmekten alıkoyuyor. Derinleşmek için bir kitabın başında uzun saatler kalabilmemiz lazım. O zaman bu şeyin vızıldamaması lazım. Vızıldadığı her an dikkatimizden bir şey gidiyor. Bu bakımdan (sosyal medya) perhizi uygulayabilmek günümüzün en önemli irade problemlerinden bir tanesi.
Var mısınız iradenizi sınamaya?