‘Mülteci dramı beni kahrediyor. Yunan polisinin ve onun arkasındaki Batı'nın alçakça tavrı içimi kanatıyor.’
Posta kutumuza düşen bu mesaj yazar dostumuz Cemal Aydın’dan geldi.
Aydın, aynı mesajda ünlü Fransız düşünür Roger Garaudy’nin ‘Yobazlıklar’ kitabından bahisle ‘Adamcağız otuz sene öncesinden bugünleri görmüş ve Batı’ya reçete vermişti’ diyor.
Garaudy’nin söz konusu kitabı gerçekten de bugünlerin gelişini haber verir niteliktedir.
Garaudy Batı’yı uyarmış ve ‘Mülteciler kapınıza dayanacak’ demişti.
Garaudy o kitabında Batı sömürgeciliğini şöyle dile getiriyordu: “Batı’nın 500 yıldır hegemonyası altında tuttuğu dünyanın korkunç hali şudur: Zengin ülkeler daha zengin olurken, yoksul ülkeler çok daha fazla yoksullaşmıştır!”
Batı’nın IMF yoluyla yoksul ülkeleri mahvederken aslında kendi ayağına kurşun sıktığını açıkça ilan ediyordu: “Dünyanın üçte ikisini oluşturan bir müşteri kesimini iflasa zorlamak ve borçlarını ödeyemez duruma düşürmek, işte bu, körlüğün tâ kendisidir.”
1990 yılında “Yobazlıklar” adıyla yazdığı o kitabında hem Doğu’nun, hem de Batı dünyasının bütün yobazlıklarını yerden yere vurmakla kalmıyor “Ne yapmak lazım?” sorusuna da cevap veriyordu Garaudy.
Şöyle sesleniyordu ABD ve Avrupa’ya: Sizler, İMF ve Dünya Bankası aracılığıyla yoksul ülkelerin kanını durmadan emiyorsunuz.
O ülkeler eskiden kendi kendilerine yeten ülkelerdi. Asla açlıktan ölmüyor ve yurtlarını terk etmek istemiyorlardı.
Siz, yaptığınız dayatmalarla onların düzenlerini bozdunuz. “Şunu değil de bunu ekin, onu değil de bunu yetiştirin, o ürünün değil de bu ürünün hasadını yapın!” dediniz ve bu dediğinizi de zorla, dipçikle kabul ettirdiniz.
Bakın, şimdi onlar aç kalmaya başladılar.
Sizin menfaatiniz doğrultusunda yapılan ekimler ve ürünler onların aleyhine oldu, yoksullaşmalarına yol açtı ve o yoksul ülkeler günden güne felâkete doğru sürükleniyor!
Bu gidişle onlar, topraklarını bırakmak ve sizin kapılarınıza dayanmak zorunda kalacaklar!
Açlıktan ölmemek için bunu yapacaklar!
Çaresiz kaldıkları için yollara düşecekler!
O zaman siz onları durduramayacaksınız! Çünkü onların bedenlerinde taşıdıkları canlarından başka kaybedecekleri hiçbir şeyleri olmayacak!
Sizleri bilmem, ama onların o hâline bütün dünyanın vicdanı sızlayacak!
Batılıların, yani hem Avrupa ülkelerinin, hem de ABD’nin açgözlülüğünü bildiği için Garaudy “Yaptığınız sömürüyü durdurun!” demiyordu.
Onların yararına olacak bir reçete veriyor ve “ Yoksul ülkeleri biraz refaha kavuşturun o zaman hem mülteciler size gelmez, hem de biraz da olsun zenginleşen o ülkelere daha fazla mal satarsınız!” diyordu.
Keşke Garaudy’ye kulak verselerdi!
Fakat zararın neresinden dönerseniz kârdır, der atalarımız.
Daha fazla gecikmeden Batı derhal Garaudy’nin dediğini yapmak için iyi niyetle harekete geçse diyorum.
Yoksa gitgide daha korkunç insanlık dramıyla karşı karşıya kalacağız.