Evet! güzellik göreceli bir kavram… Bu yıl Miss Turkey 2017 güzellik yarışmasında birinci olan Itır Esen’in güzelliği de tartışmaya açıktı. Zeka; fizik, kimya güzelliğine benzemeyen bir güzellik türüdür. Zaten bir geceliğine bu unvana sahip oldu. 24 saat geçmeden tacı elinden alındı. Geçmişte yazmış olduğu 15 Temmuz gecesine dair çirkin twetleri yüzünden... Özür diledi ama özrü kabahatinden büyük… Yaşın kaç olursa olsun ister 18, ister 50 olsun, kendini bilen hiç kimse böyle bir tweet yazmaz. Hele ki, Miss Turkey olmak için yola çıkmışsan… Bu uğurda bir adım atmışsan… Ülkeyi temsil etmek adına oradaysan en azından o tweetler’i silmen gerekirdi… Allah’tan sosyal medya dediğimiz bir mecra var. O çok şikayet ettiğimiz dijitalde insanların ruh halini ve seviyesini net bir şekilde görüyoruz. Itır, iyi ki bu zihniyet ve ruh halinle Türkiye güzeli unvanlığına devam edemedin. Çünkü bunu yazan bir genç kız, ülkemizi temsil ederken kim bilir ne tür gaflara imza atardı. Düşünmek bile istemiyorum. Şimdi bence bu saatten sonra Itır, güzellikten ziyade, kendisini nasıl geliştirmesi gerektiği konusunda düşünmeli. Sonra tekrar podyumlarda boy göstermeli.
Bu kavga bitmez
Ve yine Gülben Ergen, yine bir skandal… Dedikodular, bitmek bilmeyen hikâyeler, resimler ve bir aldatılma hikâyesi daha. Artık bu olayda ne gerçek, ne doğru bilinmez bir durumda. Her ağızdan bir ses çıkıyor. Gülben’in maalesef bu piyasadan bir tane bile kadın dostu yok… Çünkü hemen herkesle bir mazisi söz konusu… Herkes mi seni kıskanıyor, herkes mi seni çekemiyor bilemiyorum ama bu kadar insanın öfkesini ve nefretini nasıl kazandığını anlamak mümkün değil Gülben Ergen’in. Seren Serengil ve Yeşim Salkım’ın yıllardır sana karşı öfkesi bitmiyor. Hiçbiri de seni ne kıskanacak, ne de olduğun yeri hazmedecek kadın değiller. Ama söz konusu sen olunca, nasıl canlarını yaktıysan feryat figan ekrandalar. Açıklamalara bakılırsa her ikisi de uzun bir süre susmayacak gibi… Bu sefer gerçekten sert bir kaya çarptın. Dikkatimi çeken bu kadar hakarete rağmen hâlâ susman… Bence bir an önce çıkıp hakkındaki açıklamalara yanıt vermen gerekiyor. Susmakla bu sular durulmaz… Haklıysan kendini savunmalı, haksızsan da çıkıp derdini anlatmalısın.
Oyunculuğu bırakmalısın!
Sibel Can, yıllar sonra ‘Sevda’nın Bahçesi’ dizisiyle ekranlara döndü. İlk bölümü izleme fırsatı buldum ancak bir şeyler eksik olduğunu fark ettim. Rolden mi yoksa senaryodan mı Sibel çok yabancı geldi bana… İlk izlenim önemli… Çünkü başlangıç nasıl ise sonu da ona göre geliyor. Emre Kınay, Begüm Kütük, Alina Boz, iyi bir oyunculuk sergilese de Sibel maalesef onların gölgesinde kalmış. O terk edilmiş duygusunu geçiremedi. Ortada çocuğuyla tek başına kalmış sevgilisinin hiçbir şey bilmeden terk ettiği ve çocuğundan habersiz bir baba. Ama Sibel’de ne adama karşı nefret, ne de öfke belirtisi var. Yapmak istese bile bunu ekrana yansıtamadı belki. Ama Sibel’in yerine başka bir oyuncu olsaydı belki çok daha farklı olurdu dizi.